Translation of "Değişmeye" in English

Değişmeye çalışıyorum.

I'm trying to change.

Değişmeye istekli misin?

Are you willing to change?

Kamuoyu değişmeye başladı.

Public opinion began to change.

Hava değişmeye başladı.

The weather has started to change.

Sami değişmeye başladı.

Sami started to change.

Yaprakların rengi değişmeye başladı.

The leaves have begun to turn.

Sadece üzerimi değişmeye gideceğim.

I'll just go change.

Benim değişmeye niyetim yok.

I have no intention of changing.

Bu şimdi değişmeye başlıyor.

That's starting to change now.

Sami'nin görünümü değişmeye başladı.

Sami's appearance started to change.

Ağaçlardaki yaprakların rengi değişmeye başladı.

- The leaves of the trees began to turn red.
- The leaves on the trees have begun to turn red.
- The leaves on the trees have begun to change colors.

İnsanlar bazen değişmeye karşı koyandır.

People are sometimes resistant to change.

Tom'un hikayesi değişmeye devam ediyor.

Tom's story keeps changing.

Tom değişmeye isteksiz gibi görünüyordu.

- Tom seemed to be unwilling to change.
- Tom didn't seem to be willing to change.

Ancak Janie orta okula geldiğinde değişmeye başladı.

However, when Janie hit middle school, she started to change.

Evet, işler değişmeye başladı ve bu ülkeyi bir bakıma

Yes... things are starting to change, and in a way I think we could refer to this city

Amazon'un bütün yaptıkları internet dünyasında olsa da, bu değişmeye başlıyor.

While almost everything Amazon does is in the online world, this is starting to change…

Her neyse, işler değişmeye başladı. Pek çok Güney Koreli genç Avrupa'dan ve

Anyway, things are starting to change. A lot of South Korean youngsters have been educated