Translation of "Biber" in English

Biber yapıyorum.

I'm making chili.

Sadece biber gazı.

It's just pepper spray.

Biraz biber isterim.

I'd like some pepper.

Biraz daha biber ekle.

Add a little more pepper.

Kırmızı biber dilimi yaktı.

The chili burnt my tongue.

Hiç yeşil biber yemem.

I don't eat green peppers at all.

Üstüne biber ister misiniz?

Do you want pepper on it?

Üzerine biber istiyor musun?

Do you want pepper on it?

O, yeşil biber sevmez.

She does not like green peppers.

Çok fazla biber kullanmayın.

Don't use too much pepper.

Biber kullanırken ölçülü ol.

Go easy on the pepper.

Biber onun ağzını yaktı.

Pepper burned his mouth.

Dolmalık biber yer misin?

Do you eat bell peppers?

Çok fazla biber koydun.

You put in too much pepper.

Tom vejetaryen biber yaptı.

Tom made vegetarian chili.

İlk kez yumurtalarıma biber serptim.

This is the first time I've ever put pepper on my eggs.

Biber Hint mutfağında çok kullanılır.

Chilli is very used in Indian cooking.

Mary çantasında biber gazı taşıyor.

Mary carries pepper spray in her purse.

Belki biber katmamak en iyisi.

Maybe it's best not to add pepper.

Biber gazı spreyi burada yasadışıdır.

Pepper spray is illegal here.

Acı biber seversin, değil mi?

You like chili, don't you?

Tom asla yeşil biber yemezdi.

Tom used to never eat green peppers.

Çorbaya o kadar çok biber koyma.

Don't put so much pepper in the soup.

Lütfen bana tuz ve biber ver.

Please give me salt and pepper.

Bir çay kaşığı kırmızı biber ekle.

Add one teaspoon of paprika.

Onun içine çok fazla biber koydun.

You put far too much pepper in it.

Bir tutam biber eklemeye ne dersin?

How about adding a touch of pepper?

Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.

The police used tear gas against the protesting students.

Toz biber büyük ölçüde Hint mutfağında kullanılır.

Chili powder is greatly used in Indian cooking.

Kırmızı biber tozu genellikle Hint mutfağında kullanılır.

Chili powder is often used in Indian cooking.

Bana biraz çorba getirin, lütfen. Biber olmadan.

Bring me some soup, please. Hold the pepper.

Bu ise şüpheleri arttırmakta tuz ve biber oluyor

This increases the doubts and becomes salt and pepper

Kaynar suya, baharat, baharatlı yağ ve biber ekleyin.

Add seasoning, seasoned oil, and chili, to the boiling water.

Şimdiye kadar ilk defa ekmeğe kırmızı biber sürüştürdüm.

This is the first time I've ever spread chili on bread.

Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.

Never rub your eyes after cutting a hot pepper.

Biber ve ekşi yağ ile baharatlandırılmış sulu çorbaydı.

It was watery soup spiced with pepper and rancid oil.

Tat vermek için tuz ve biber ilave et.

Add salt and pepper to taste.

Sana yemek için aynı miktarda kırmızı biber vereceğim.

I'll give you the same amount of chili to eat.

Yumurtayı her zaman tuz ya da biber olmadan yer.

He always eats eggs without salt or pepper.

Daha fazla kırmızı biber gerekip gerekmediğini görmek için sosun tadına bak.

Taste the sauce to see if it needs more chili.

Her şeyi iyice karıştırdıktan sonra, salata sosu ve biraz biber ekleyin!

After you've mixed everything well, add salad dressing and a little pepper!