Translation of "Bekleyemez" in English

Bu bekleyemez.

- This can't wait.
- It can't wait.

Tom bekleyemez.

Tom can't wait.

Operasyon bekleyemez.

The operation cannot wait.

O artık bekleyemez.

He can no longer wait.

Tom, Mary'yi bekleyemez.

Tom can't wait for Mary.

- Sadece bir hafta bekleyemez miydin?
- Bir hafta bekleyemez miydin?

Couldn't you have just waited a week?

Tom hapisten çıkmayı bekleyemez.

Tom can't wait to get out of prison.

Bu, sabaha kadar bekleyemez.

This can't wait until morning.

Bu yarına kadar bekleyemez.

It can't wait until tomorrow.

Yarına kadar bekleyemez misin?

Can't you wait until tomorrow?

Tom daha fazla bekleyemez.

Tom can't wait any longer.

Biz biraz daha bekleyemez miyiz?

Can't we wait a little bit longer?

Biri okullardan her şeyi bekleyemez.

One can't expect everything from schools.

Bu, sabaha kadar bekleyemez mi?

- Can't this wait till morning?
- Can't this wait until tomorrow?

Tom gelecek haftaya kadar bekleyemez.

Tom can't wait until next week.

Bir süre daha bekleyemez miyiz?

Couldn't we wait a little longer?

Tom kesinlikle bizimle yaşamayı bekleyemez.

Tom certainly can't expect to live with us.

Tom bu kadar uzun bekleyemez.

Tom can't wait that long.

Yalnızca on dakika daha bekleyemez misin?

Can't you wait just ten more minutes?

Gelmek için bir ay daha bekleyemez misiniz?

Couldn't you wait another month to come?

Bunu bitirmek için yarına kadar bekleyemez miyiz?

Can't we wait until tomorrow to finish this?

Bunu yapmak için yarına kadar bekleyemez miyiz?

Can't we wait until tomorrow to do this?

Tom muhtemelen saat 2.30'a kadar bekleyemez.

Tom probably can't wait until 2:30.