Translation of "Bankanın" in English

0.006 sec.

Examples of using "Bankanın" in a sentence and their english translations:

O, bankanın başkanıdır.

He's the president of the bank.

Dükkan, bankanın karşısında.

The shop is opposite the bank.

Değerli şeyler bankanın korumasındadır.

The valuables are in the bank's safekeeping.

Araba bankanın önünde durdu.

The car pulled up in front of the bank.

Postane tam bankanın karşısında.

The post office is just across from the bank.

O, bankanın genel müdürüdür.

He's the president of the bank.

Postane bankanın hemen yanındadır.

The post office is just next to the bank.

Postane tam bankanın ötesinde.

The post office is just past the bank.

Beyefendi bankanın önünde durdu.

The gentleman stood in front of the bank.

Beyefendi bankanın önünde duruyordu.

The gentleman was standing in front of the bank.

Lütfen bana bankanın numarasını söyle.

Please tell me the bank's number.

Bankanın önündeki otopark tamamen dolu.

The parking lot in front of the bank was completely full.

Bu araba bankanın önünde durdu.

- This car pulled up in front of the bank.
- This car came to a stop in front of the bank.
- This car stopped in front of the bank.

Tom'a bankanın kapalı olduğunu söyledim.

- I told Tom the bank was closed.
- I told Tom that the bank was closed.

Sana bankanın kapalı olduğunu söyledim.

I told you the bank was closed.

Onlara bankanın kapalı olduğunu söyledim.

I told them the bank was closed.

Ona bankanın kapalı olduğunu söyledim.

I told him the bank was closed.

Bankanın senin imzana ihtiyacı var.

The bank needs your signature.

Bankanın henüz açık olduğunu sanmıyorum.

- I don't think the bank is open yet.
- I don't think that the bank is open yet.

Bankanın yanında eski bir arkadaşa rastladım.

I ran across an old friend near the bank.

Bankanın ülkenin her yerinde şubeleri var.

The bank has branches in all parts of the country.

Bankanın şubeleri Japonya'nın her yerinde bulunmaktadır.

The branch offices of the bank are located all over Japan.

Bankanın içinde bir şey mi olacak?

Is something going to happen inside the bank?

Bu bankanın ATM'sinden yarım milyon real çalındı.

Half a million reals were stolen from this bank's ATM.

Her gün işe giderken bankanın önünden geçiyorum.

I pass the bank every day on the way to work.

Tom ve Mary bir bankanın nasıl soyulacağı üzerine planlama yapıyorlardı.

Tom and Mary were planning how to rob a bank.

Şirket bankanın yeni makineler almak için onlara bir miktar para ödünç vermesini istedi.

The company asked the bank to loan them some money to buy new machinery.