Translation of "Bakmalı" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bakmalı" in a sentence and their english translations:

Tom buna bakmalı.

Tom should look at this.

Oldukça yaşlılara kim bakmalı?

Who should look after the elderly?

O, yaşlı adama bakmalı.

She must care for the old man.

Tom çocuklarına daha iyi bakmalı.

- Tom should take better care of his children.
- Tom should take better care of his kids.

Biri her şeye iyi bakmalı.

One should take good care of every single thing.

Tom kendine daha iyi bakmalı.

Tom needs to take better care of himself.

Tom bu gece çocuklarımıza bakmalı.

Tom is supposed to babysit our children tonight.

Pazarda olan evlerin yüzde 37'sine bakmalı

you should look at 37 percent of what's on the market,

- Tom kendi işine bakmalı.
- Tom kendi işine baksın.

Tom should mind his own business.

Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.

Snow makes it harder to find food on the forest floor. She must search elsewhere.

- Bu maça herkes bakmalı.
- Bu maçı herkes izlemeli.
- Bu oyunu herkes seyretmeli.

Everyone should watch this game.