Translation of "Bakıcılık" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bakıcılık" in a sentence and their english translations:

Tom'a bakıcılık yapardım.

I used to babysit Tom.

Sana bakıcılık yapardım.

I used to babysit you.

Onlara bakıcılık yapardım.

I used to babysit them.

Ona bakıcılık yapardım.

I used to babysit him.

Çocuklarıma bakıcılık yapacak birisini arıyorum.

I've been looking for someone to babysit my children.

Sami, Leyla'nın kızına bakıcılık yapıyordu.

Sami was babysitting Layla's daughter.

Sami hasta bakıcılık görevinden atıldı.

Sami dismissed his caregiver.

Bu gece bakıcılık yapmak zorunda olmayacaksınız.

You won't have to babysit tonight.

Hiç kimse Tom'a bakıcılık yapmak istemedi.

No one wanted to babysit Tom.

Tom, Mary'nin çocuklarına bakıcılık yapmasını istiyor.

Tom wants Mary to babysit his children.

Tom pazartesi gecesi Mary'nin çocuklarına bakıcılık yaptı.

Tom babysat Mary's children Monday night.

Tom pazartesi akşamı çocuklara bakıcılık yapmayı kabul etti.

Tom has agreed to babysit the kids Monday evening.

O, ona sağlığına geri dönmesi için bakıcılık yaptı.

She nursed him back to health.

Tom'un çocuklarımıza bakıcılık yapmaya istekli olacağını mı düşünüyorsun?

Do you think Tom would be willing to babysit our kids?

Tom Mary'nin Cuma gecesi çocuklara bakıcılık yapmayı kabul edeceğine dair büyük bir olasılık olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.
- Tom thinks that there's a good possibility that Mary will agree to babysit the children on Friday night.

- Tom çocuklarına bakıcılık yapması için Mary'ye para verdi.
- Tom çocuklarına bakması için Mary'ye para ödedi.

Tom paid Mary to babysit his kids.