Translation of "Başlıyorlar" in English

0.003 sec.

Examples of using "Başlıyorlar" in a sentence and their english translations:

Beyinde başlıyorlar.

They start in the brain.

Ev ödevlerine başlıyorlar.

They are beginning their homework.

İnsanlar konuşmaya başlıyorlar.

People are starting to talk.

Onlar hangi saatte başlıyorlar?

At which hour they are starting?

İnsanlar fark etmeye başlıyorlar.

People are starting to notice.

Ve ansızın evlerini görmeye başlıyorlar.

and suddenly, they feel sort of at home.

Ama sonra hançer gibi saplanmaya başlıyorlar.

but then, those feelings start to feel like daggers.

Lejyonerler, Kartaca kuvvetlerini geri ittirmeye başlıyorlar.

The legionaries begin pushing the Carthaginians back.

Almanlar Avrupa hakkında şüphe etmeye başlıyorlar.

The Germans are starting to have doubts about Europe.

Bilgisayarlar bizden daha zeki olmaya başlıyorlar.

Computers are starting to get smarter than we are.

Komşular çok gürültü yapıyorlar - onlar canımı sıkmaya başlıyorlar.

The neighbours are making too much noise – they're starting to annoy me!

Size ne kadar büyük bir esin kaynağı olduğunuzu söylemeye başlıyorlar.

They start telling you how much of an inspiration you are.

Nehri geçmeye başlıyorlar onlar çekilirken aynı zamanda Romalılar tarafından kovalanmaya devam ediliyorlar.

They start crossing the river as they continue to pull back, pursued by the Romans.

Önce seni görmezden gelmeye çalışıyorlar, sonra sana gülmeye başlıyorlar, sonra seninle dövüşüyorlar, sonra sen kazanıyorsun.

At first they try to ignore you, then they start to laugh at you, then they fight you, then you win.