Translation of "Anlatın" in English

İzlenimlerinizi bize anlatın.

Tell us your impressions.

Şimdi siz anlatın.

Now you tell.

Bize Boston gezinizi anlatın.

Tell us about your trip to Boston.

Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.

Describe that accident in detail.

Duyduğunuz şeyi polis memuruna anlatın.

Tell the police officer what you heard.

Lütfen bize neler olduğunu anlatın.

Please tell us what's going on here.

- Bana hikayeyi anlat.
- Bana hikayeyi anlatın.

Tell me the story.

- Arkadaşlarına bunu anlat.
- Arkadaşlarınıza bunu anlatın.

Tell your friends about it.

Geçen gece randevunuzun nasıl geçtiğini bana anlatın.

Tell me how your date went last night.

- Bana bir hikaye anlat.
- Bana bir hikaye anlatın.

Tell me a story.

- Bize tüm detayları anlat.
- Bize tüm detayları anlatın.

Tell us all the details.

- Sadece bana ne olduğunu söyle.
- Bana neler döndüğünü anlatın hemen.

Just tell me what's going on.

Ayrı ayrı sayfalara, en iyi arkadaşınızı anlatın; yaşı, nerede yaşadığı, işi gibi...

On a separate sheet of paper, describe your best friend: age, where he or she lives, his or her job, etc.

- Tom'a korkacak bir şey olmadığını anlatın.
- Tom'a korkacak bir şey olmadığını söyle.

Tell Tom there's nothing to be afraid of.