Translation of "Amca" in English

0.003 sec.

Examples of using "Amca" in a sentence and their english translations:

Tom bir amca olacak.

- Tom will be an uncle.
- Tom is going to be an uncle.

Ha Noi Amca geri döner,

Uncle Ha Noi returns,

Amca ve teyzesini ziyaret etti.

She visited her aunt and uncle.

- Amca olacağım.
- Dayı olacağım.
- Enişte olacağım.

I'm going to be an uncle.

Çekik gözlü amca ne zaman gelecek?

When is the slant-eyed geezer coming?

Bahse girerim Alfred amca geri gelecek.

I bet Uncle Alfred'll come back.

- Bizim kuzen olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim kuzen olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Kuzen olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Kuzen olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Bizim amca oğulları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim amca oğulları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Amca oğulları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Amca oğulları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Bizim amca kızları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Bizim amca kızları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.
- Amca kızları olduğumuzu kimse bilmiyor.
- Amca kızları olduğumuzu hiç kimse bilmiyor.

- Nobody knows that we're cousins.
- Nobody knows we're cousins.
- No one knows we're cousins.
- No one knows that we're cousins.

Bana amca deme. Beni çok yaşlı hissettiriyorsun.

Don't call me Uncle. You make me feel so old.

- Sinirlenme amca. Gel! Yarın bizimle birlikte akşam yemeği ye!
- Kızma, amca. Gel! Yarın bizimle yemek ye.

Don't be angry, uncle. Come! Dine with us tomorrow.

Vasya amca hediye olarak bana bir tablo verdi.

Uncle Vasya gave me a painting as a gift.

Tom'un yaşayan tek akrabası Boston'da yaşayan bir amca.

Tom's only living relative is an uncle living in Boston.

Tom amca bize her yıl Noel hediyesi gönderir.

Uncle Tom sends us Christmas presents every year.

Ted amca, pandaları göstermek için bizi hayvanat bahçesine götürdü.

Uncle Ted took us to the zoo in order to show us the pandas.

Amca ya da Dayı, babanın ya da annenin kardeşidir.

An uncle is a brother of your father or your mother.

"Mutlu Noeller, amca! Tanrı sizi korusun!" neşeli bir ses haykırdı.

"A merry Christmas, uncle! God save you!" cried a cheerful voice.

- Amca ve dayılarımı seviyorum.
- Amcalarımı seviyorum.
- Dayılarımı seviyorum.
- Eniştelerimi seviyorum.

I like my uncles.

Evler ve fabrikalar dahildi. Neyse ki Amca Sam yardıma hazırdı. Günün sonunda,

as factories and growths. Luckily enough, Uncle Sam was ready to help. At the end of

George amca evimizi her ziyaret edişinde her zaman bize bir hediye getirdi.

Every time Uncle George visited our house, he always brought us a gift.

- Tom, benim kuzenimdir.
- Tom kuzenim.
- Tom amca oğlum.
- Tom dayı oğlum.
- Tom hala oğlum.
- Tom teyze oğlum.
- Tom emmi oğlum.
- Tom kuzenim olur.

- Tom is my cousin.
- Tom's my cousin.