Translation of "Aldığınız" in English

Beni işe aldığınız için teşekkürler.

- Thanks for hiring me.
- Thank you for hiring me.

Satın aldığınız ayakkabılar çok küçük.

The shoes that you bought are too small.

Kafanıza aldığınız darbeler sizi bunak yapabilir.

Blows to head can make you demented.

Bana onun fotokopisini aldığınız için teşekkürler.

Thanks for photocopying it for me.

Bu, işinizle ilgili aldığınız yanlış kararlar

it could be making a poor business decision,

Tom, ona satın aldığınız şapkayı sevecek.

- Tom is going to love that hat you bought him.
- Tom is going to love the hat you bought him.

Satın aldığınız her şeyin kaydını tutarız.

We keep a record of everything you buy.

Geçen Noel'de aldığınız en iyi hediye neydi?

- What was the best present you received last Christmas?
- What was the best present you got last Christmas?

Bence Tom, onun için aldığınız hediyeleri beğenecek.

- I think Tom will like the presents you bought for him.
- I think that Tom will like the presents you bought for him.

Bence Tom onun için aldığınız hediyeyi beğenecek.

- I think Tom will like the present you bought for him.
- I think that Tom will like the present you bought for him.

Şimdiye kadar aldığınız en güzel Noel hediyesi nedir?

- What's the best Christmas present you've ever gotten?
- What's the best Christmas present you've ever received?

Mutluluğun anahtarlarından biri yapmaktan zevk aldığınız şeyi yapmaktır.

One of the keys to happiness is to do what you enjoy doing.

Zamanınızın çoğunu zevk aldığınız bir şeyi yaparak harcamaya çalışmalısınız.

You should try spending most of your time doing something you enjoy.

- Tom ona aldığın yeni gömleği giyiyor mu?
- Tom ona aldığınız yeni gömleği giyiyor mu?

Is Tom wearing the new shirt you bought for him?

- Çin'den aldığın el çantası ucuz gözüküyor.
- Çin'den aldığınız el çantası ucuz görünüyor.
- Çin'den aldığın el çantası ucuz görünüyor.

The handbag you bought in China is cheap-looking.