Translation of "şerif" in English

Sen şerif misin?

Are you the sheriff?

Şerif seni ofisinde bekliyor.

The sheriff is waiting for you in his office.

Şerif yaşlı avcıyı tanır.

The sheriff knows the old trapper.

Dan emekli şerif yardımcısıdır.

Dan is a retired deputy sheriff.

Ben yeni şerif olacağım.

I'm going to be the new sheriff.

Sami şerif departmanına gitti.

Sami went to the sheriff's department.

Şerif, kasabada düzen tesis etti.

The sheriff established order in the town.

Şehirde yeni bir şerif var.

There's a new sheriff in town.

Şerif o yaşlı tuzakçıyı bilir.

The sheriff knows that old trapper.

Şerif, şüpheliyi neredeyse ölene kadar dövdü.

The sheriff beat the suspect until he was almost dead.

Filmin ortalarında çatışma çıkıyor ve şerif öldürülüyor.

There's a big gunfight in the middle of the movie and the sheriff gets killed.

Şerif Tom'a gün batımına kadar şehir dışında olmasını söyledi.

The sheriff told Tom to be out of town by sundown.

Gününde gerçek bir yürek hoplatan olan, Omar Şerif 83 yaşında öldü.

Omar Sharif, a real heart-throb in his day, died at the age of 83.