Translation of "Tesis" in English

Tesis kapandı.

The plant shut down.

Bu harika bir tesis.

This is a great facility.

Şerif, kasabada düzen tesis etti.

The sheriff established order in the town.

tesis genelinde devridaim ettirilerek geri dönüştürülen

that is circulated and recycled throughout the facility,

Kullanıcılarında güven ve bağlılık tesis edebileceğini fark etmeli.

they can build trust and loyalty to their users.

Maaşların çok daha düşük olduğu İspanya'da tesis açıyordu.

where opening facilities in Spain, where salaries where much lower.

Onlar otomobil üretmek için büyük bir tesis inşa ettiler.

They built a large plant to manufacture automobiles.

Bush yeryüzünde adaleti tesis etmek Allah tarafından gönderildiğini düşünüyor.

Bush thinks that he has been sent by God to establish justice on Earth.

Kral ayrıca ordusunun bir kısmını güneydeki Erdel üzerinden doğuya oradan da iktidarını yeniden tesis etmek için Eflak'a göndermek istedi.

The king also preferred to send a part of his army east through southern Transylvania