Translation of "İlke" in English

0.009 sec.

Examples of using "İlke" in a sentence and their english translations:

İlke olarak yanındayım.

In principle, I'm with you.

Diğer ilke ise anlamaktır.

The next principle is understand.

Son ilke ise saygıdır,

The last principle is respect,

Ben ilke olarak öneriye katılıyorum.

I agree to the proposal in principle.

Beni ziyaret etmeyi ilke edindi.

She made a point of visiting me.

O, partiye katılmamı ilke edindi.

She made a point of my attending the party.

Altıdan önce kalkmayı ilke edinirim.

I make a point of getting up before six.

İlke olarak planı kabul eder misin?

Would you agree to the plan in principle?

Uğrunda ölmek için iyi bir ilke.

It's a good principle to die for.

Yıllar önce bu ilke yaygın olarak tanınmıştır.

Years ago this principle was widely recognized.

O her gün on sayfa okumayı ilke edindi.

He made a point of reading ten pages every day.

O her sabah bir bardak süt içmeyi ilke edinir.

She makes a point of drinking a glass of milk every morning.

Haziran ayı sonuna kadar tarafların ilke anlaşmasına varmaları gereklidir.

The two sides must reach an agreement in principle by the end of June.

Esperanto konuşanlar hala ilke olarak en azından iki dillidirler.

Esperanto speakers are in principle still at least bilingual.

- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ihmal etmez.
- O akşam yemeğinden önce çalışmayı ilke edinir.
- O akşam yemeğinden önce çalışamaya özen gösterir.

He makes a point of studying before supper.