Translation of "öğretmendir" in English

Tom öğretmendir.

Tom is the teacher.

Ebeveynlerim öğretmendir.

My parents are teachers.

- Tom'un karısı bir öğretmendir.
- Tom'un eşi öğretmendir.

Tom's wife is a teacher.

Chen bir öğretmendir.

Chen is a teacher.

Babam bir öğretmendir.

My father is a teacher.

Erkek kardeşim öğretmendir.

My brother is a teacher.

Eleni bir öğretmendir.

Eleni is a teacher.

Onlardan bazıları öğretmendir.

Some of them are teachers.

- Pratik en iyi öğretmendir.
- Uygulama en iyi öğretmendir.

Practice is the best teacher.

O tecrübeli bir öğretmendir.

He is an experienced teacher.

Deneyim en iyi öğretmendir.

Experience is the best teacher.

Benim ağabeyim bir öğretmendir.

My older brother is a teacher.

Benim annem bir öğretmendir.

My mother is a teacher.

Yazardan çok bir öğretmendir.

He is a teacher rather than a writer.

Tom özel bir öğretmendir.

Tom is a dedicated teacher.

Tom iyi bir öğretmendir.

Tom is a good teacher.

Bu kişi bir öğretmendir.

This person is a teacher.

- Onlar öğretmen.
- Onlar öğretmendir.

They're teachers.

Tom popüler bir öğretmendir.

Tom is a popular teacher.

Karam yeni bir öğretmendir.

Karam is a new teacher.

Deneyim harika bir öğretmendir.

Experience is a wonderful teacher.

Tom tutkulu bir öğretmendir.

Tom is a passionate teacher.

Tom bir usta öğretmendir.

Tom is a master teacher.

Tom deneyimli bir öğretmendir.

Tom is an experienced teacher.

Tom da bir öğretmendir.

- Tom is a teacher, too.
- Tom is also a teacher.

Tom emekli bir öğretmendir.

Tom is a retired teacher.

Tom harika bir öğretmendir.

Tom is a wonderful teacher.

Tom kötü bir öğretmendir.

Tom is a bad teacher.

Bay Smith iyi bir öğretmendir.

Mr Smith is a good teacher.

O, bizim okulumuzda bir öğretmendir.

He is a teacher at our school.

O çok iyi bir öğretmendir.

- She is a very good teacher.
- She's a very good teacher.

Açıkçası Tom iyi bir öğretmendir.

Tom is obviously a good teacher.

Tom Jackson okulumuzda bir öğretmendir.

Tom Jackson is a teacher at our school.

Sanırım o iyi bir öğretmendir.

- I think him a good teacher.
- I think that he's a good teacher.

Her iki kız kardeşim öğretmendir.

Both my sisters are teachers.

Tom çok yetenekli bir öğretmendir.

Tom is a very able teacher.

Bay Jackson harika bir öğretmendir.

Mr. Jackson is a great teacher.

Tom oğlumuzun okulunda bir öğretmendir.

Tom is a teacher at our son's school.

Sami yerel bir lisede öğretmendir.

Sami is a teacher at a local high school.

Tom gerçekten iyi bir öğretmendir.

Tom is a really good teacher.

Tom bir öğretmendir. Fransızca öğretiyor.

Tom is a teacher. He teaches French.

Bay Jackson iyi bir öğretmendir.

Mr. Jackson is a good teacher.

Tom benim gibi bir öğretmendir.

Tom is a teacher like me.

- O bir öğretmen.
- O bir öğretmendir.

- He is a teacher.
- She is a teacher.

Bay Hirayama çok iyi bir öğretmendir.

Mr. Hirayama is a very good teacher.

Erkek kardeşlerimin her ikisi de öğretmendir.

Both my brothers are teachers.

Her iki erkek kardeşin de öğretmendir.

Both your brothers are teachers.

Her iki erkek kardeşimiz de öğretmendir.

Both our brothers are teachers.

Onların erkek kardeşlerinin ikisi de öğretmendir.

Both their brothers are teachers.

Bay Ricardo çok iyi bir öğretmendir.

Mr. Ricardo is a very good teacher.

Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de öğretmendir.

Tom's parents were both teachers.

Onun her iki erkek kardeşide öğretmendir.

Both his brothers are teachers.

Tom yetenekli bir öğretmendir, değil mi?

Tom is a skillful teacher, isn't he?

Tom, Mary'den daha iyi bir öğretmendir.

Tom is a better teacher than Mary is.

Tom da bir öğretmendir, değil mi?

Tom is also a teacher, isn't he?

- Onlar öğretmen.
- Onlar öğretmendir.
- Onlar öğretmenlerdir.

- They are teachers.
- They're teachers.

Tom emekli bir öğretmendir, değil mi?

Tom is a retired teacher, isn't he?

Ne Tom ne de Mary bir öğretmendir.

Neither Tom nor Mary is a teacher.

O, sadece ev işlerini yapmıyor, o bir öğretmendir.

Not only does she do house work, she is a teacher.

Tom ve Mary ikisi de öğretmendir, değil mi?

Tom and Mary are both teachers, aren't they?

Tom otuz yıldan daha fazla bir süredir bir öğretmendir.

Tom has been a teacher for over 30 years.

Onun konuşma şeklinden açıkça belli olduğu için, o bir öğretmendir.

He is a teacher, as is clear from his way of talking.

Her Tatoeba üyesi, aynı anda hem öğrenci hem de öğretmendir.

Every Tatoeba member is simultaneously student and teacher.

- Tom çok iyi bir öğretmen.
- Tom çok iyi bir öğretmendir.

Tom is a pretty good teacher.

Zaman müthiş bir öğretmendir, ama ne yazık ki tüm öğrencilerini öldürür.

Time is a great teacher, but unfortunately it kills all its pupils.

Benim en küçük kız kardeşim bir öğretmendir, en büyük kardeşim ise bir tıp doktorudur.

My youngest sister is a teacher, my oldest one, a medical doctor.