Translation of "çıktılar" in English

Aceleyle çıktılar.

They hurried away.

Dışarı çıktılar.

They stepped outside.

Aceleyle dışarı çıktılar.

They hurried out.

Onlar dışarı çıktılar.

They went outside.

Kuzey kutbuna sefere çıktılar.

They went on an expedition to the North Pole.

Sadece bir yıl çıktılar.

They dated just for a year.

Merdivenlerden yürüyerek yukarı çıktılar.

They walked up the stairs.

Tom ve Mary çıktılar.

Tom and Mary went on a date.

Onlar kasabaya doğru yola çıktılar.

They made their way toward the town.

Onlar Londra'ya doğru yola çıktılar.

They set out for London.

Aktörler tarihi kostümlerle ortaya çıktılar.

The actors appeared in historical costumes.

İki çocuk odadan koşarak çıktılar.

Two boys came running out of the room.

Onlar piknik için yola çıktılar.

They set out on a picnic.

Onlar New York'a seyahate çıktılar.

They set out for New York.

Bana her şeyde arka çıktılar.

They backed me up in everything.

Tom ve Mary dışarı çıktılar.

Tom and Mary went outside.

Tom ve Mary birlikte çıktılar.

Tom and Mary left together.

Onlar kısa bir tatile çıktılar.

They took a brief vacation.

Çocuklar bisikletleri ile yola çıktılar.

The boys took off on their bicycles.

Onlar yemek için dışarı çıktılar.

They went out to eat.

Tom ve Mary balayına çıktılar.

Tom and Mary are honeymooning.

Tom ve Mary sınıftan çıktılar.

Tom and Mary walked out of the classroom.

Onlar peş peşe odadan çıktılar.

They went out of the room, one after another.

Çocuklar oynamak için dışarı çıktılar.

The children went out to play.

Balayıları için dünya turuna çıktılar.

For their honeymoon they took a voyage around the world.

Ders biter bitmez, sınıftan fırlayarak çıktılar.

As soon as the lesson was over, they rushed out of the room.

Öğle yemeğini bitirdikten sonra dışarı çıktılar.

They went out after they finished lunch.

Onlar tekne ile dünya turuna çıktılar.

They sailed around the world.

Onlar işini bitirdikten sonra dışarı çıktılar.

After they had finished their work, they went out.

Köleliğin daha fazla yayılmasına karşı çıktılar.

They opposed any further spread of slavery.

Tom ve Mary birkaç yıl çıktılar.

Tom and Mary dated for a couple of years.

Tom ve Mary beraber yürüyüşe çıktılar.

Tom and Mary went hiking together.

İnsanlar onun müziğini dinlemek için evlerinden çıktılar.

The people came out of their houses to listen to his music.

Onlar birkaç gün önce bir seyahate çıktılar.

They went on a trip a few days ago.

Tom ve Mary birbirleriyle üç yıl çıktılar.

Tom and Mary dated each other for three years.

Soyguncular ağacın arkasından çıktılar ve ona saldırdılar.

The robbers came out from behind the trees and attacked him.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak çıktılar.

Tom and Mary walked out, leaving John alone.

Tom ve Mary aynı yönde yola çıktılar.

Tom and Mary headed off in the same direction.

Tom'un arkadaşları sigara içmek için dışarı çıktılar.

Tom's friends went outside to smoke.

Tom ve Mary birlikte parkta yürüyüşe çıktılar.

Tom and Mary went for a walk in the park together.

Tom ve Mary John'u yalnız bırakarak odadan çıktılar.

Tom and Mary walked out of the room, leaving John alone.

Tom ve Mary öğle yemeği için dışarı çıktılar.

Tom and Mary have gone out for lunch.

Tom ve Mary akşam yemeği için dışarı çıktılar.

Tom and Mary went out for dinner.

Türkiye'ye iki günlük bir seyahat için yola çıktılar.

They set out for Turkey on a two-day trip.

Sami ve Leyla mezuniyetlerini kutlamak için dışarı çıktılar.

Sami and Layla went out to celebrate their graduation.

Tom ve arkadaşları sigara içmek için dışarıya çıktılar.

Tom and his friends went outside to smoke.

Onlar lüks bir restoranda akşam yemeği için dışarı çıktılar.

They went out for dinner at an upscale restaurant.

Tom ve Mary kiradan tasarruf etmek için beraber eve çıktılar.

Tom and Mary moved in together to save money on rent.

- Leyla ve Sami araçla yola çıktılar.
- Leyla ve Sami araçla gezmeye gittiler.

Layla and Sami went for a ride.

" Kurt, kurt " diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.

The boy cried "Wolf, wolf!" and the villagers came out to help him.

Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.

Tom and Mary went on a cruise near Italy for their honeymoon, but the ship sank and Tom was drowned in his cabin.