Translation of "Kişisel" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Kişisel" in a sentence and their dutch translations:

- Kişisel nedenlerden dolayı.
- Kişisel nedenlerle.

Om persoonlijke redenen.

Bu kişisel.

Het is persoonlijk.

O kişisel.

Dat is persoonlijk.

Kişisel olma.

Maak het niet persoonlijk.

Kişisel görünüyordu.

Het leek persoonlijk.

Kişisel değildi.

Het was niet persoonlijk.

Gerçekten kişisel.

Het is heel persoonlijk.

- Bu çok kişisel.
- O çok kişisel.

Dat is te persoonlijk.

- Onu kişisel olarak almayın.
- Kişisel olarak alma.

Neem het niet persoonlijk.

Benim için kişisel

die ik persoonlijk opvat,

Kişisel bilgisayarımı kırdım.

Ik heb de pc kapotgemaakt.

Bu kişisel değil.

Het is niet persoonlijk.

Şimdi bu kişisel.

Nu is het persoonlijk.

Biliyorsunuz bu kişisel.

Weet je, dit ligt wat gevoelig,

Kişisel ve önemli yapabiliriz.

door het dichter bij huis te brengen

O, onun kişisel görüşüydü.

- Dat was zijn persoonlijke opinie.
- Dat was zijn persoonlijke mening.

Çok kişisel olmak istemiyorum.

Ik wil niet te persoonlijk worden.

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.

Persoonlijke computers zijn heel nuttig.

Bu kişisel bir mesele.

Dit is een persoonlijke kwestie.

Kişisel hijyen çok önemlidir.

Persoonlijke verzorging is heel belangrijk.

Kişisel olarak, bundan hoşlandım.

Persoonlijk vond ik deze leuk.

Bu o kadar kişisel.

Zó persoonlijk is het.

O kişisel bir eğitmen.

Hij is een personal trainer.

Aslında biraz kişisel bir konu.

Het is persoonlijker.

Gerçeği tartışmak kişisel bir saldırıdır.

dat discussie over die feiten een persoonlijke aanval wordt.

Konuyla ilgili kişisel görüşüm istendi.

Ik werd gevraagd naar mijn persoonlijke mening over de kwestie.

İnternet senin kişisel ordun değildir.

Het internet is niet jouw persoonlijke leger.

Ben kişisel bir bilgisayar istiyorum.

Ik wil een pc.

Burada da kişisel deneyimlerime dayanarak konuşabilirim.

Ook hier spreek ik uit eigen ervaring.

Sana kişisel bir soru sorabilir miyim?

Vind je het erg als ik een persoonlijke vraag stel?

Bu kişisel zevkinizle ilgili bir soru.

- Dat is een kwestie van smaak.
- Het is een kwestie van smaak.

Tom benim yakın bir kişisel dostumdu.

Tom was een heel goede persoonlijke vriend van me.

- Kişisel olarak sizi ziyaret edeceğim.
- Sizi kişisel olarak ziyaret edeceğim.
- Sizi şahsen ziyaret edeceğim.

Ik zal jou persoonlijk bezoeken.

Ayrıca kişisel olarak, kapalı alan yapay çiftliklerinin

Tot slot, en dit vind ikzelf echt spannend,

Kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.

meer persoonlijke informatie delen.

Tom'un kişisel sorunları hakkında her şeyi biliyorum.

- Ik weet alles van Toms persoonlijke problemen.
- Ik weet alles over de persoonlijke problemen van Tom.

Şimdi unutmayın, kariyerim kişisel düşünce ve duygulara değil,

Vergeet niet dat mijn carrière om economisch beleid draait,

Buna göre, değişen toplumda değişmiş bir kişisel kimlik

En een veranderde maatschappij reflecteert een veranderde persoonlijke identiteit

Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.

Persoonlijk deel ik zijn mening.

Yalnız %40 kişi ise, sadece kişisel olarak bizleri etkileyeceğini düşünüyor.

Slechts 40 procent van de mensen denkt dat het ons persoonlijk zal raken.

Muhafızlara komuta etti ve kişisel olarak Montmirail Savaşı'nda süngü hücumuna liderlik etti.

Garde en leidde persoonlijk een bajonetaanval in de Slag bij Montmirail.