Translation of "Dinlemek" in Dutch

0.003 sec.

Examples of using "Dinlemek" in a sentence and their dutch translations:

Dinlemek zorundasın.

Je moet luisteren.

Hangi CD'yi dinlemek istersin?

- Welke cd wil je beluisteren?
- Welke cd wilt u beluisteren?
- Welke cd willen jullie beluisteren?

- Kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.
- Hiç kimse benim fikirlerimi dinlemek istemiyor.

- Niemand wil naar mijn mening luisteren.
- Niemand wil mijn mening horen.

Onun söylediklerini dinlemek zorunda değilsin.

Je hoeft niet te luisteren naar wat hij zegt.

Klasik müzik dinlemek hoşuma gider.

Ik luister graag naar klassieke muziek.

Ben bunu dinlemek zorunda değilim.

Ik hoef hier niet naar te luisteren.

Artık senin feryadını dinlemek istemiyorum.

Ik wil je gejank niet meer aanhoren.

Dikkat etmek ve dinlemek zorundayız.

We moeten opletten en luisteren.

Bilgili bir kişiyi dinlemek harika.

Het is heerlijk om naar een erudiet te luisteren.

Yapacağın tek şey onun tavsiyesini dinlemek.

Je moet alleen maar zijn advies opvolgen.

Tom dinlemek için öne doğru eğildi.

Tom leunde voorover om te luisteren.

Bu, Tom'un dinlemek istediği müzik türü.

Dit soort muziek vindt Tom fijn om naar te luisteren.

Belki de benim görevim; evrenin bana gösterdiklerini dinlemek

Misschien is het mijn job om te luisteren naar wat het universum me toont

- Mary'nin zırvasını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalarını daha fazla dinlemek zorunda kalırsam, deliririm.
- Mary'nin zırvalıklarını daha fazla dinlersem delireceğim.

- Als ik nog verder naar Mary's gewawwel moet luisteren word ik boos.
- Als ik nog langer naar Maria's geklets moet luisteren, word ik gek.