Translation of "Dünyadaki" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Dünyadaki" in a sentence and their dutch translations:

Toprakta, dünyadaki bitki örtüsünün

Er zit meer koolstof in de grond

Dünyadaki en büyük göçtür bu.

Het is de grootste migratie ter wereld.

Dünyadaki toprakların yarısı bozulmuş sayılıyor.

De helft van de grond van de wereld wordt momenteel als aangetast beschouwd.

Nil dünyadaki en uzun nehirdir.

De Nijl is de langste rivier ter wereld.

O, dünyadaki en zengin adam.

Hij is de rijkste man ter wereld.

Norveç dünyadaki en zengin ülkedir.

Noorwegen is het rijkste land ter wereld.

Almanca dünyadaki en iyi dildir.

Duits is de beste taal van de wereld.

Sen dünyadaki en güzel kızsın.

Jij bent het mooiste meisje ter wereld.

Dünyadaki en zehirli yılan hangisidir?

Wat is de giftigste slang in de wereld?

Dünyadaki en güzel yer neresidir?

Wat is de mooiste plek van de wereld?

Sen dünyadaki en kötü yalancısın.

Je bent de slechtste leugenaar ter wereld.

Bu, dünyadaki en büyük arabadır.

Dit is de grootste auto ter wereld.

O, dünyadaki en yüksek dağdır.

Dit is de hoogste berg van de wereld.

Çita dünyadaki en hızlı hayvandır.

- De cheeta is het snelste dier ter wereld.
- De jachtluipaard is het snelste dier ter wereld.
- Het jachtluipaard is het snelste dier ter wereld.

Dünyadaki otellerin çoğunda İngilizce kullanabilirsin.

Je kunt de Engelse taal gebruiken in de meeste hotels in de wereld.

Dünyadaki en kötü işe sahibim.

Ik heb de slechtste baan van de wereld.

- Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- Bence, Almanca dünyadaki en iyi dildir.

Naar mijn mening is Duits de beste taal ter wereld.

Kendisi dünyadaki en iyi balerinlerden biridir.

Zij is één van de beste ballerina's ter wereld.

Vejeteryanlar dünyadaki en sağlıklı insanlardan bazılarıdır.

Vegetariërs behoren tot de gezondste mensen ter wereld.

Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.

Parijs is een van de grootste steden van de wereld.

O, dünyadaki en parlak adam değil.

Hij heeft het buskruit niet uitgevonden.

Bu, dünyadaki üçüncü en uzun nehir.

Dit is de op twee na langste rivier ter wereld.

Everest Dağı dünyadaki en yüksek dağdır.

De Mount Everest is de hoogste berg ter wereld.

Tom dünyadaki her ülkenin başkentini bilir.

Tom kent de hoofdstad van elk land ter wereld.

- Hawaii dünyada cennettir.
- Hawaii dünyadaki bir cennettir.

Hawaï is een paradijs op aarde.

Dün dünyadaki en popüler oyunculardan biriyle tanıştım.

Gisteren heb ik kennis gemaakt met een van de beroemdste acteurs van de wereld.

Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

Het onderwijs in deze wereld valt me tegen.

Dünyadaki hiçbir nehir Nil kadar uzun değildir.

Geen rivier in de wereld is langer dan de Nijl.

Usain Bolt hala dünyadaki en hızlı adam.

Usain Bolt is nog steeds de snelste man ter wereld.

Dünyadaki suyun yaklaşık yüzde 97'si okyanuslardadır.

Ongeveer 97 procent van het water op aarde bevindt zich in de oceaan.

Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar.

Daarbij nemen niet alle tieners over de hele wereld gelijke risico's.

Dünyadaki bütün insanlar ortak bir atanın soyundan gelirler.

Alle mensen op aarde stammen af van een gemeenschappelijke voorouder.

Dünyadaki hiçbir yer İsviçre Alpleri kadar güzel değil.

Nergens ter wereld is het zo mooi als in de Zwitserse Alpen.

İzlanda, dünyadaki en küçük Müslüman topluluklarından birine sahiptir.

IJsland heeft een van de kleinste moslimgemeenschappen ter wereld.

Bu, Brezilyalı kerestesi. Dünyadaki en iyi çeşitlerden biri.

Dit is Braziliaans hout. Een van de beste ter wereld.

Onların aracı dünyadaki en zorlu yarışlardan birine girdi.

- Hun auto nam deel aan een van de moeilijkste races ter wereld.
- Hun auto nam deel aan een van de zwaarste races ter wereld.

Tom Mary'nin dünyadaki en güzel kadın olduğunu düşünürdü.

Tom vond vroeger dat Maria de mooiste vrouw op aarde was.

Yapay ışık eşliğinde fok avladığının bilindiği dünyadaki tek yer.

...waar witte haaien op robben jagen met gebruik van kunstlicht.

Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.

Ik ontmoette mannen die tot 's werelds beste spoorvolgers behoren.

Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,

Satelieten die rond onze planeet cirkelen begonnen locatie- en navigatie gegevens door te sturen

Bana kalırsa Boston yaşamak için dünyadaki en pahalı yerlerden biri.

Ik denk dat Boston een van de duurste plekken ter wereld is om te wonen.

- Sen dünyanın en iyi annesisin.
- Sen dünyadaki en iyi annesin.

Jij bent de beste mama ter wereld!

- Dünyadaki en hızlı yılan hangisidir?
- Hangi yılan dünyanın en hızlısıdır?

Welk serpent in het vlugste op aarde?

- Paris, dünyadaki en büyük kentlerden biridir.
- Paris dünyanın en büyük şehirlerinden biri.

Parijs is een van de grootste steden van de wereld.

1950'lerde, Finler dünyadaki en az sağlıklı diyetlerden birine sahip olarak belirtildiler.

In de jaren 50 werd van de Finnen gezegd, dat zij een van de ongezondste voedingspatronen in de wereld hadden.

Tüm dünyadaki insanlardan hayatlarını videoya çekmelerini ve birkaç basit soruyu yanıtlamalarını istedik.

We vroegen mensen over de hele wereld om hun levens te filmen en een paar eenvoudige vragen te beantwoorden.

Benim adım Bear Grylls ve ben dünyadaki en zorlu yerlerde hayatta kalmayı başardım.

Ik ben Bear Grylls en ik heb de meest onherbergzame plekken op aarde overleefd.

- Dünyada hiçbir nehir Nil'den daha uzun değildir.
- Dünyadaki hiçbir nehir Nil kadar uzun değildir.

Geen rivier in de wereld is langer dan de Nijl.

- Burç Halife şimdilik dünyanın en uzun gökdelenidir.
- Burç Halife, şu anda dünyadaki en yüksek gökdelendir.

Burj Khalifa is momenteel de hoogste wolkenkrabber ter wereld.