Translation of "Boşa" in Dutch

0.018 sec.

Examples of using "Boşa" in a sentence and their dutch translations:

Zamanımı boşa harcamamalıydım.

Ik had mijn tijd niet moeten verspillen.

Zamanımı boşa harcıyorum.

Ik verspil mijn tijd.

Paranı boşa harcama.

Verspil je geld niet.

Yiyecek boşa gitmedi.

Het eten werd niet verspild.

Paramı boşa harcamayacağım.

- Ik ga mijn geld niet verspillen.
- Ik ga mijn geld niet verkwisten.

Zaman boşa geçiyor.

- De tijd loopt.
- We hebben geen tijd te verliezen.

Suyu boşa harcıyorsun.

- Je verspilt water.
- U verspilt water.
- Jullie verspillen water.
- U bent water aan het verspillen.
- Je bent water aan het verspillen.
- Jullie zijn water aan het verspillen.

Zamanımı boşa harcamam.

Ik verlies geen tijd.

Nefesinizi boşa harcamayın.

Verspil je adem niet.

Tom boşa ölmedi.

Tom stierf niet vergeefs.

Aşk asla boşa gitmez.

Liefde kun je niet verspillen.

Tom zamanını boşa harcıyor.

Tom verspilt tijd.

Vaktimi boşa mı harcıyorum?

Verlies ik mijn tijd?

Mary zamanı boşa harcıyor.

Mary is tijd aan het verliezen.

Burada boşa zaman harcıyoruz.

We verliezen hier tijd.

Her çaba boşa çıktı.

- Alle inspanningen waren tevergeefs.
- Elke inspanning was tevergeefs.

McClellan zamanı boşa harcamadı.

McClellan verspilde geen tijd.

Herkes boşa zaman harcamayı seviyor.

Iedereen houdt van luieren.

- Bunun için zamanımı boşa harcamak istemiyorum.
- Bu konuda zamanımı boşa harcamak istemiyorum.

Ik wil hier mijn tijd niet aan verspillen.

Yağmur ormanlarında hayat asla boşa harcanmaz.

In de jungle is geen enkel leven zinloos.

- Zamanımı boşa harcama.
- Zamanımı israf etme.

Verspil mijn tijd niet.

Tom bir saniye bile boşa harcamadı.

Tom verspilde geen seconde.

Ucuz satın alın ve paranızı boşa harcamayın.

Goedkoop is duurkoop.

Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.

Op deze manier verspillen we veel tijd.

Zamanını o işe yaramaz kimse için boşa harcıyorsun!

Je verknoeit je tijd met die nietsnut!

Başkalarına yardım etmek asla boşa geçmiş zaman değildir.

Anderen helpen is nooit tijdverlies.

Bu, Soult'un komuta yeteneklerini boşa harcamakla kalmadı, çünkü yeni rolü sadece

Dit verkwistte niet alleen Soult's bevelvaardigheden, aangezien zijn nieuwe rol alleen het

- Ziyan edecek tek kuruşum yok.
- Tek bir yeni boşa harcamayı göze alamam.

Ik kan het me niet veroorloven om ook maar één yen te verspillen.

- Bütün gün boşa kürek salladı.
- Kendi kendine gelin güvey oldu.
- Olmayacak duaya amin dedi.

Hij bouwt de hele dag luchtkastelen.