Translation of "Çatal" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Çatal" in a sentence and their dutch translations:

Çatal küçük.

De vork is klein.

Çatal kirli

De vork is vies.

Çatal bükülmüş.

De vork is gebogen.

- Bir çatal eksik.
- Bir tane çatal eksik.

- Er ontbreekt een vork.
- Er ontbreekt één vork.

Bir çatal eksik.

Er ontbreekt een vork.

Hiç çatal yoktu.

Er waren geen vorken.

Bu çatal kirli.

Deze vork is vies.

Ben çatal kullanırım.

Ik gebruik de vork.

Bir çatal kayıp.

Er ontbreekt één vork.

Bir çatal var.

Daar is een vork.

Bu bir çatal.

Dit is een vork.

Bir çatal düşürdüm.

Ik liet een vork vallen.

Bir tane çatal eksik.

- Er ontbreekt een vork.
- Er ontbreekt één vork.

Burada bir çatal var.

Hier is een vork.

Masadan bir çatal düştü.

Een vork viel van de tafel.

Bu çatal temiz değil.

Deze vork is niet schoon.

Bakın, tünelde bir çatal var.

Daar is een tweesprong in de tunnel.

Hiç kimse çatal-bıçak takımlarını partiye getirmedi.

Niemand heeft bestek naar het feest meegenomen.

Biz bıçak ve çatal yerine yemek çubuklarını kullanırız.

Wij gebruiken stokjes in plaats van vork en mes.

Tekrarlayalım: bardak, tabak, bıçak, çatal, kaşık, çay kaşığı.

Laat ons even herhalen: beker, bord, mes, vork, lepel, theelepeltje.

Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.

Geef ons alstublieft twee messen en vier vorken.

Bir kaşık, bir çatal ve bir bıçağa ihtiyacım var. Teşekkür ederim.

Ik heb een lepel, vork en mes nodig. Bedankt.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

Mensen die met een vork eten, wonen voornamelijk in Europa, Noord-Amerika en Latijns Amerika; mensen die met stokjes eten, wonen in Oost-Azië, en mensen die met hun vingers eten wonen in Afrika, het Nabije Oosten, Indonesië en India.