Translation of "Kirli" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Kirli" in a sentence and their dutch translations:

Elleri kirli.

Haar handen zijn vies.

Küvet kirli.

Het bad is vuil.

Pantolonun kirli.

- Je broek is vuil.
- Je pantalon is vuil.

Bıçak kirli.

Het mes is vies.

Tabak kirli.

Het bord is smerig.

Çocuk kirli.

Het kind is vies.

Buzdolabı kirli.

De koelkast is vies.

Çatal kirli

De vork is vies.

Saçın kirli.

Je haar is vies.

Kirli görünüyorsun.

Je ziet er vies uit.

- Tablo neden kirli?
- Masa neden kirli?

Waarom is de tafel vies?

Küçük buzdolabı kirli.

De kleine koelkast is smerig.

Bu çatal kirli.

Deze vork is vies.

Bu pantolon kirli.

Deze broek is vies.

Saçım çok kirli!

Mijn haar is zo vuil!

Benim sütyenim kirli.

Mijn beha is vies.

Onun elleri kirli.

Haar handen zijn vies.

Benim arabam kirli.

Mijn auto is vies.

Tom'un giysileri kirli.

Toms kleren zijn vuil.

Jim çok kirli.

Jim is zo vies.

Tom'un çorapları kirli.

Toms sokken zijn vies.

Benim çoraplarım kirli.

Mijn sokken zijn vies.

Ayna çok kirli.

De spiegel is erg vies.

Ellerim kirli. Bisikletimi onarıyordum.

Mijn handen zijn vuil. Ik heb mijn fiets hersteld.

Şehir, kirli havasıyla tanınıyor.

Deze stad is berucht vanwege haar vervuilde lucht.

Kirli tabakları lavaboya koydu.

Zij zette de vuile borden in de gootsteen.

Okyanusun büyük bölümü kirli.

Grote delen van de oceaan zijn vervuild.

Kirli bardaktan su içmeyin!

Drink het water niet uit het vuile glas!

Lavabo kirli tabaklarla dolu.

De gootsteen staat vol met vuile vaat.

Bu odanın havası kirli.

De lucht in deze kamer is vuil.

Tom'un kirli giysileri yerde.

Toms vuile kleren liggen op de grond.

Tuvaletin girişi çok kirli.

De ingang van het toilet is erg vies.

Kirli çamaşırları yıkamak istedi.

Ze wou de vuile kleren wassen.

Bu nehir kirli değildir.

Deze rivier is niet vervuild.

Kirli oldukları için ellerimi yıkıyorum.

Ik was mijn handen omdat ze vies zijn.

Kirli bir çevrede olmayı seviyorlar.

Ze houden ervan om in een vieze omgeving te zijn.

- Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- Valiz sadece kirli çamaşırlar içeriyordu.

In de koffer was niets op vuile kleren na.

Tom onların kirli işini yapmak istemedi.

Tom wilde hun vuile werk niet doen.

Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.

- In de koffer was niets op vuile kleren na.
- In de koffer zaten alleen vuile kleren.

İnsanlar çeşmenin suyunun kirli olmasından acı çekiyorlar.

- De mensen lijden onder de besmetting van het leidingwater.
- De mensen lijden onder de vervuiling van het leidingwater.

Tüm aile oradaki küçük kirli bir apartmanda oturuyor.

Het hele gezin woont daar in een klein vuil appartement.

Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -

Hij werd beroofd en bracht dagen in doodsangst door in een smerig ziekenhuis - een episode die

Bir evin düzensiz olmasına katlanabilirim ama kirli olmasından hoşlanmıyorum.

Ik kan tegen een rommelig huis, maar ik houd er niet van als het vies is.

kirli oyunlar oynayabilirsin … ya da Jomsviking gibi adamın ellerini kesmesi

zoals Vöggr met zijn belofte van trouw ... of je kunt praktische grappen maken zoals de Jomsviking

Bana temiz bir tabak getir ve bu kirli tabağı alıp götür.

Breng mij een proper bord en neem het vuile bord weg.

Sadece 5 saniye ya da 10 saniye sabunla yıkasanız bile, elleriniz hala kirli kalır.

Als je slechts 5 seconden of 10 seconden wast, zijn je handen nog steeds bedekt.