Translation of "Yaptığını" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Yaptığını" in a sentence and their chinese translations:

- Onun ne yaptığını biliyorum.
- Onun yaptığını biliyorum.

我知道他做了。

Ne yaptığını biliyorum.

我知道你做了什么。

Bunu yaptığını sanmıyorum.

我不认为是你做的。

Pastayı kimin yaptığını bilmiyorum.

我不知道這個蛋糕是誰做的。

Tom'un ne yaptığını gördüm.

- 我見識到了湯姆的作為。
- 我看到湯姆做什麼了。

Onun ne yaptığını biliyorum.

我知道他做了。

Tom'un ne yaptığını biliyordum.

我知道汤姆在做什么。

Tom'un ne yaptığını biliyorum.

我知道汤姆在做什么。

Tom'un hile yaptığını düşünüyorum.

我觉得汤姆有外遇。

Elinden geleni yaptığını biliyorum.

我知道你盡力了。

Onun ne yaptığını sanıyorsun?

你覺得他這樣做怎麼樣?

Ne yaptığını hiç kimseye söylemedim.

我没有告诉任何人你做了什么。

Bana resmi kimin yaptığını sordu.

他問我那幅畫是誰畫的。

Sanırım onu kimin yaptığını biliyorum.

我認為我知道是誰做的。

Sadece onun yaptığını taklit et.

只要他怎么做就怎么做就好了。

Bana Shounan'a ne yaptığını söyle.

告诉我你在湘南做了什么。

Tom Mary'nin ne yaptığını biliyordu.

湯姆知道瑪麗做了甚麼。

Shounan'a ne yaptığını bana söyle.

告诉我你对湘南做了什么。

Tom onu yaptığını inkar etmedi.

汤姆没有否认他做的事情。

Bu keki kimin yaptığını bilmiyorum.

我不知道這個蛋糕是誰做的。

Bu resmi kimin yaptığını biliyor musun?

你知道这张画是谁画的吗?

Onun bunu neden yaptığını merak ediyorum.

我不知道他為什麼那樣做?

O, bir hata yaptığını kabul etti.

她承认自己犯了错。

Ne yaptığını bildiğine ikna olmuş değilim.

我不相信你知道你在做什么。

Tom Mary'ye resmi kimin yaptığını sordu.

汤姆问了玛丽谁画了图片。

Bu yaz ne yaptığını öğrenmek istiyorum.

我想知道,你这个夏天干了些什么?

Onu izle ve onun yaptığını yap.

看著他並跟著他做。

Tom, Mary'nin bunu yaptığını kanıtlayabileceğini söylüyor.

汤姆说他能证明那是玛丽做的。

Onun işi kendi başına yaptığını düşünüyor musun?

你认为他是自己独立完成这份工的吗?

Baba senin ne yaptığını anladığında, küplere binecek.

当爸爸发现你做了什么的时候,他会发疯的。

Onların ne düşündüğünü sormayın. Ne yaptığını sorun.

不要问他们想什么,问他们做什么。

Tom'un seni kızdırmak için ne yaptığını biliyorum.

我知道汤姆做了什么让你发疯的事。

Tom onun yaptığını düşündüğün şeyi yapmış olamaz.

汤姆还不能做完你认为他能的事。

Tom, sonuna kadar senin ne yaptığını bile bilmeyecek.

汤姆不到最后不会知道你做了什么。

Yerinde olsam Tom'un şu anda ne yaptığını bilmek isterim.

如果我是你,我不会想去知道Tom现在正在做什么。

Ben gerçekten onun neden böyle bir şey yaptığını bilmek istiyorum.

我真的很想知道他為甚麼會做出這種事來。

- Tom onun her zaman aynı şeyleri yaptığını söylüyor.
- Tom alışkanlıklarına bağlı biri olduğunu söylüyor.

汤姆说他是习惯的产物。