Translation of "Arkadaşım" in Chinese

0.013 sec.

Examples of using "Arkadaşım" in a sentence and their chinese translations:

Arkadaşım vuruldu.

我的一位朋友被枪杀。

- Bir sürü arkadaşım var.
- Birçok arkadaşım var.
- Çok arkadaşım var.

- 我有很多朋友。
- 我有好多朋友。

- Az sayıda arkadaşım var.
- Birkaç arkadaşım var.

我朋友很少。

- Arkadaşım Korece öğreniyor.
- Arkadaşım Korece eğitimi alıyor.

- 我的朋友在学韩语。
- 我的朋友在學朝鮮語。

- Onun karısı benim bir arkadaşım.
- Karısı arkadaşım.

他的妻子是我的一個朋友。

Bob benim arkadaşım.

Bob是我朋友。

O benim arkadaşım.

他是我的朋友。

Bu benim arkadaşım.

- 這是我的朋友。
- 這個是我的朋友。

Hiç arkadaşım yok.

我没有朋友。

Ben onunla arkadaşım.

我和他是朋友。

Arkadaşım Korece öğreniyor.

我的朋友在学韩语。

Çok arkadaşım yok.

我朋友很少。

Arkadaşım hakkında konuşuyorum.

我在談我的朋友。

Tom benim arkadaşım.

湯姆是我的朋友。

- Artık benim arkadaşım değilsin.
- Sen artık benim arkadaşım değilsin.
- Benim arkadaşım değilsin artık.

你不是我的朋友了。

Oda arkadaşım çok gevezedir.

我室友是个话痨。

Arkadaşım on yedi yaşındadır.

我的朋友十七岁了。

O benim yeni arkadaşım.

他是我新交的朋友。

Onu arkadaşım olarak görüyorum.

我把他看作我的朋友。

Burada birkaç arkadaşım var.

我在这儿有一些朋友。

O benim sınıf arkadaşım.

他是我的同班同学。

Bu benim Japon arkadaşım.

这是我的日本朋友。

Bu benim bir arkadaşım.

- 這是我的朋友。
- 這個是我的朋友。

O benim kız arkadaşım.

她是我的女朋友。

Oda arkadaşım Çince öğreniyor.

我的室友在學中文。

Oda arkadaşım çok iğrenç.

我的室友真恶心。

Birkaç iyi arkadaşım var.

我有幾個好朋友。

Yamamoto benim de arkadaşım.

山本也是我的一個朋友。

Artık benim arkadaşım değilsin.

你不是我的朋友了。

Arkadaşım olmak ister misin?

你想做我的朋友嗎?

Çinli bir arkadaşım var.

我有一个中国朋友。

- Çin'de başka bir arkadaşım var.
- Çin'de bir arkadaşım daha var.

我有另一个朋友在中国里。

- NASA'da çalışan bir arkadaşım var.
- NASA için çalışan bir arkadaşım var.

我有個朋友在美國太空總署工作。

O benim en iyi arkadaşım.

他是我最好的朋友。

Bana yardım edecek arkadaşım yok.

我没朋友帮我。

Kız arkadaşım beni terk etti.

我的女朋友甩了我。

Nara'da yaşayan bir arkadaşım var.

我有一個朋友住在奈良。

Senin benim arkadaşım olduğunu düşündüm.

我以为你是我的朋友。

Boston'da yaşayan çok arkadaşım var.

我有很多朋友住在波士顿。

Kyoto'da yaşayan bir arkadaşım var.

我有一個住在京都的朋友。

Nehirde yüzen adam benim arkadaşım.

在河里游泳的家伙是我朋友。

O benim erkek arkadaşım değil.

他不是我的男朋友。

Tom adında bir arkadaşım vardı.

我曾有个朋友叫汤姆。

O benim eski bir arkadaşım.

他是我的一位老朋友。

Londra'da yaşayan bir arkadaşım var.

我有一個住在倫敦的朋友。

Bu hikaye arkadaşım tarafından yazıldı.

这个故事是我朋友写的。

Arkadaşım sandığım adam beni kandırdı.

被我认作朋友的那个男人欺骗了我。

Neden arkadaşım bir geri zekalı?

为什么我的兄弟是笨蛋?

İngiltere'de yaşayan bir arkadaşım var.

我有个住在英国的朋友。

Benim en ilginç arkadaşım Jessie.

我最有趣的朋友是Jessie。

Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü.

我的朋友因为受伤去世了。

Sen benim kız arkadaşım değilsin.

你不是我的女朋友。

Amerika'da yaşayan bir arkadaşım var.

我有个美国朋友。

Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.

我男朋友是个记者。

Kız arkadaşım iyi bir dansçı.

我的女朋友跳舞跳得很棒。

Dün arkadaşım Tom'u ziyaret ettim.

我昨天拜訪了我的朋友湯姆。

Kız arkadaşım New York'ta yaşıyor.

我的女朋友住在纽约。

Şu an hatta bir arkadaşım var.

我正在和朋友打电话呢。

Arkadaşım George, bu yaz Japonya'ya gelecek.

我朋友George今年夏天要来日本。

Babası sihirbaz olan bir arkadaşım var.

- 我有一個父親是魔術師的朋友。
- 我一哥們兒他爹是變戲法的。

O, benim gerçek bir arkadaşım oldu.

她成為我的一位真正的朋友。

Tom yıllardır benim bir arkadaşım olmuştur.

汤姆是我多年的朋友。

Bu benim yeni Japon arkadaşım değil.

这不是我的日本朋友。

Arkadaşım için bir hediye seçmek istiyorum.

我想给我朋友选个礼物。

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.

湯姆是我的朋友。

Bana yardım edecek birçok arkadaşım var.

我有很多朋友帮我。

Erkek arkadaşım senin kız arkadaşına benziyor.

我的男朋友看起来像你的女朋友。

Fransızcayı iyi konuşabilen birkaç arkadaşım var.

我有一些法语说得好的朋友。

Beni Lobide bekleyen bir arkadaşım var.

有個朋友正在大堂等我。

Yabancı ülkelerde bir sürü arkadaşım var.

我有很多外國朋友。

Babası öğretmen olan bir arkadaşım var.

我有一個朋友, 他的父親是老師。

O benim arkadaşım. Onu tanıyor musun?

他是我的朋友。你们认识吗?

Keşke senin gibi bir arkadaşım olsa.

我希望我有一个像你一样的朋友。

Gündüz bir arkadaşım beni görmeye geldi.

我的一個朋友在白天的時候來看我。

Erkek arkadaşım saçlarını mora boyatmak istiyor.

我的男朋友想把头发染成紫色。

Bana yardım edecek hiç arkadaşım yok.

我没朋友帮我。

Çok sayıda iyi arkadaşım olduğu için mutluyum.

我很高興有這麼多好朋友。

Kütüphanenin önünde beni bekleyen bir arkadaşım var.

在圖書館前有朋友在等我。

Sınıfta mektubu yazan o kişi benim arkadaşım.

那個在教室寫信的人是我的朋友。

En iyi arkadaşım gerçekten iyi dans ediyor.

我最好的朋友舞跳得很好。

Bu benim arkadaşım Rachel. Birlikte liseye gittik.

这是我朋友Rachel,我们当时在同一所高中。

Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.

我有一個朋友,他的父親是位名鋼琴家。

Bir arkadaşım ona bir kartpostal göndermemi rica etti.

我的一位朋友要求我寄給她一張明信片。

Erkek arkadaşım ve ben ilk buluşmamızda seks yaptık.

我和男友第一次约会就发生了性关系。

Hiç param yok ve hiç arkadaşım da yok.

我没有钱,也没有朋友。