Translation of "Yürüyüşe" in Arabic

Yürüyüşe çıktı.

لقد خرجت في نزهة.

Yürüyüşe çıkmakla başlayalım.

فلنبدأ بالخروج للتمشية.

Sami yürüyüşe çıktı.

ذهب سامي يتمشّى.

Parkta bir yürüyüşe gittim.

ذهبت لأتمشى في المتنزه.

Bir yürüyüşe ne dersiniz?

ما رأيك أن نتمشّى؟

Ve Bennigsen Dresden'den yürüyüşe başlamıştı.

وأن بينيجسن كان أيضًا يسير من دريسدن.

İşi bitirdikten sonra, yürüyüşe çıktım.

بعد أن أنهيت عملي، خرجت لأتنزه.

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı.

هو، خرج للمشي قبل فطور الصباح.

Ve bazen de yürüyüşe çıkmaya ihtiyacımız var.

وفي بعض الأوقات، نحتاج فقط أن نتمشى.

Sevr Antlaşması’nı imzalatmak için Ankara’ya doğru yürüyüşe geçiyorlar.

يذهبون إلى انقرة لتوقيع معاهدة سيفر.

Düşman topraklarında şaşırtıcı bir zorunlu yürüyüşe yönlendirdi . nehir

عبر نهر دنيبر المتجمد ليلاً ، وسحب الرجال شخصيًا من عندما