Translation of "Uyum" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Uyum" in a sentence and their arabic translations:

uyum sağlamaksa evet

نعم للتكيف

Hadi, uyum sağlayın. Hadi!

‫هيا، استمر.‬ ‫هيا!‬

Alyans mükemmel uyum sağlar.

كان خاتم الزّواج على المقاس المثالي.

Ve biz hâlâ uyum aşamasındayız.

وأننا لم نتكيف بعد على ذلك.

Sık sık uyum sağlamakta zorlanırdım.

كنت دائماً أصارع من أجل التأقلم.

Her yere yeniden uyum getirecek.

يعيد الوئام إلى الأرض.

Bu mükemmel bir uyum sergiliyor.

- هي مناسبة تماما.
- هي مواتية تماما.

Bu tuzağa zihinsel uyum yapbozu diyorum

أسمي هذا الفخ بلُغز الوئام النفسي،

Böylece zihnimiz zihinsel uyum içinde hissedebilir

حتى تستطيع الشعور بالوئام العقلي.

Eğitim; seçenekler, uyum yeteneği, güç demek.

‫ويمكن أن يعني أيضا انخفاض الانبعاثات.‬

Ve Batı değişmedi ve uyum sağlayamadı.

ولم يتكيف الغرب أو يتأقلم

Ondan biraz hayata uyum sağlamayı öğrendi

تعلم كيف يتكيف مع الحياة قليلاً منه

Gecenin karanlığında... ...sokağa uyum sağlayanlar çoğalmayı sürdürür.

‫تحت ستار الليل،‬ ‫يمكن لهذه الحيوانات المحنّكة التكاثر.‬

Sadece dünyanın geri kalanının değişmesi ve uyum sağlaması gerek.

باقي العالم هم فقط من يحتاج للتغير والتكيف

Bu hayvanların şartlara uyum sağlayabilir olduğunu görmenizi sağlıyor bu.

‫هذا يعيدك خطوة إلى الوراء‬ ‫ويجعلك تدرك كم أن هذه الحيوانات‬ ‫قادرة على التكيّف.‬

Ve vücut uyum sağladıkça her şey daha da kolaylaşıyor.

‫وبعدها، مع تكيف جسدك،‬ ‫يصبح الأمر أسهل شيئًا فشيئًا.‬

Ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.

وهذا هو فخ لُغز الوئام النفسي.

Fakat bu uyumla mücadele etmeliyiz çünkü bu uyum seçici algıyı tetikler,

لكن علينا محاربة هذا الوئام لأنه يثير الإدراك الانتقائي،

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.