Translation of "Hayatının" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Hayatının" in a sentence and their arabic translations:

=hayatının biçimlenmesi" dir.

= خلق تجارب الحياة ."

Hayatının dönüm noktası oldu

أصبح نقطة تحول في حياتك

Hayatının en büyük hatası olacak.

سيكون ذلك أسوأ خطإ ترتكبه في حياتك."

Leyla, Kahire'de hayatının tadını çıkarıyordu.

كانت ليلى تستمتع بحياتها في القاهرة.

Iş hayatının hassas, dağınık ortamında başladı.

بل في خِضم الحياة واضطراباتها.

Sami hayatının çoğunu hapishanede geçiriyor olacak.

سيقضي سامي معظم حياته في السّجن.

Sami hayatının kalanını hapiste çürüyerek geçirecek.

سيقضي سامي بقيّة حياته و هو يتآكل في السّجن.

- Fadıl, İslam'ı hayatının bir parçası olarak kabul etti.
- Fazıl İslam'ı hayatının bir parçası olarak benimsedi.

تقبّل فاضل الإسلام كجزء من حياته.

Kendi hayatının merkezinde olan insanları oynamak istiyordum.

أشخاص وجدوا في مركز حياتهم هم،

Bu yılda ise hayatının dönüm noktasını yaşadı

هذا العام عاش نقطة تحول في حياته

Hayatının yaklaşık yüzde 80'i boyunca yanındaydım.

‫كنت بجانبها‬ ‫لمدة تصل إلى 80 بالمئة من حياتها.‬

Meydan okumalar Fadıl'ın gündelik hayatının bir parçasıdır.

العراك جزء من حياة فاضل اليوميّة.

Sami hayatının geri kalanını hapiste geçirmek istemiyordu.

لم يرد سامي أن يمضي بقيّة حياته في السّجن.

Sami hayatının geri kalanını parmaklıklar olmadan geçirecek.

سيقضي سامي بقيّة حياته خلف القضبان.

Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının genel hatları bu şekilde.

الخطوط الأساسية في حياة مصطفى كمال أتاتورك.

Başkalarının hayatının arka planında duran kartonumsu figürleri değil.

وليس قصاصات كرتونية تقف في خلفية حياة شخص آخر.

Ve bu gezegende hepimizin hayatının ne kadar hassas olduğunu.

‫وفي الواقع، تدرك مدى ضعف حياتنا جميعًا‬ ‫على هذا الكوكب.‬

Lise hayatının 11 yıl sürmesinin sebebini ise kendisi şöyle anlatıyor

يشرح سبب استمرار الحياة في المدرسة الثانوية 11 سنة على النحو التالي:

Hayatının son yıllarında sanatsaldan daha çok bilimsel çalışmalarla ilgilendi burda

كان مهتمًا بالدراسات العلمية أكثر من اهتمامه الفني في السنوات الأخيرة من حياته.