Translation of "ışığa" in Arabic

0.005 sec.

Examples of using "ışığa" in a sentence and their arabic translations:

ışığa bir şey tutabilirim.

طالما لدي ما أملك

Atmosfere çarptıklarında enerjileri ışığa dönüşür.

‫عند اصطدامها بالغلاف الجوي،‬ ‫تتحول طاقتها إلى ضوء.‬

Carol gözleri açık olarak ışığa bakabildi.

كانت تقدر كارول على مواجهة الضوء وعينيها مفتوحتين.

Bunun nedeni, ağacın ışığa, güneşe yönelmesi

‫السبب هو أن هذه الشجرة تتجه‬ ‫نحو الضوء، نحو الشمس‬

ışığa gelmesini ummak olduğunu mu düşünüyorsunuz?

‫ونأمل أن تطير جميع الحشرات في اتجاه الضوء،‬

Yunusların gözleri mavi ışığa aşırı hassastır.

‫أعين الدلافين حساسة للغاية للضوء الأزرق.‬

Eğer algin bu ışığa duyarlı kısmını klonlarsak

لو أننا نستنسخ هذه الحساسية للضوء الكامنة في الطحالب

Böceklerin ışığa gelmesini ummak olduğunu düşünüyorsunuz demek?

‫ونأمل أن تطير جميع الحشرات في اتجاه الضوء،‬

Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.

‫لكنه يحتاج إلى الضوء لرؤية فريسته.‬

En ufak ışığa karşı bile hassas gözleri...

‫أعينها الحساسة لأخفت ضوء...‬

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

‫تكشف كاميرات الإضاءة المنخفضة‬ ‫المفترسات القوية...‬

Gözlerindeki, ışığa duyarlı hücrelerden oluşan yatay hatla ufku tararlar.

‫لديها شريط أفقي‬ ‫من الخلايا الحساسة للضوء...‬ ‫لمسح ما تراه أمامها.‬

Gecenin bir yarısı. Düşük ışığa duyarlı kameralar çarpıcı bir görüntü yakalıyor.

‫في منتصف الليل،‬ ‫تكشف الكاميرات منخفضة الإضاءة منظرًا مميزًا.‬

Ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

‫وأضعه داخل هذه الزجاجة الشفافة.‬ ‫ستطير كل الحشرات نحو الضوء.‬

Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.

‫من غير الممكن العودة خلال فترة الظلام،‬ ‫لذا عليها أن تتحدّى الضوء.‬