Examples of using "Wilson" in a sentence and their turkish translations:
Wilson çok mutlu hissetti.
Woodrow Wilson oldukça hastaydı.
Wilson muhtemelen bu konuda haklıydı.
Bay Wilson, Dennis'e kızgın.
Bay Wilson eviyle gurur duymaktadır.
Kongre nihayet Wilson'un önerilerini onayladı.
Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.
Git ve Bay Wilson'un evde olup olmadığına bak.
Bay Wilson'ın durumunun değişmediğini söylediler.