Examples of using "Vosotras" in a sentence and their turkish translations:
Sizler aktrissiniz.
Ben senin gibiyim.
Onu bilirsin.
Hey, siz ikiniz! Ne yapıyorsunuz?
Siz ikiniz ne yapıyorsunuz?
- Sizin için ne yapabilirim?
- Size nasıl yardımcı olabilirim?
- Seninle gelmeliyim.
- Seninle gitmeliyim.
Siz onun kızlarısınız.
Siz ikiniz iyi misiniz?
- Önce siz buyurun.
- Önden sen.
- Önce siz geçin.
Sen bizim tek umudumuzsun.
Öğretmenle kendiniz konuşmalısınız.
Tom sizinle konuşmak istiyor.
Seninle oynayacağım.
Sana güvenemem.
Ben hazırım, ya siz?
Siz önce gidin.
- Peki ya sen?
- Ya sen?
Tom sizinle tartışmak istemiyor.
Senden yana çok hayal kırıklığına uğradım.
- Ben hazırım, ya siz?
- Ben hazırım; ya sen?
Sensiz ben hiçim.
Senin için bir şeyim var.
Hanginiz otobüste değildi?
Senin için zor olmalı.
Seninle gurur duyuyorum.
Çok teşekkürler. Sensiz ne yapardık bilmiyorum.
Ben senin için her şey yaparım.
Senin için bir sorum var.
- Bunu tahmin ettin.
- Bunu tahmin ettiniz.
Sen yalnızca benim umudumsun.
Sizin için ne yapabilirim?
Senden hiçbir şeye ihtiyacım yok.
Ben sadece senin için en iyisini istiyorum.
Herkes sizinle aynı fikirde.
- Senin yanına oturabilir miyim?
- Senin yanında oturabilir miyim?
Ben senden daha güzelim.
Senin hakkında endişelenmeye başlıyordum.
Sanırım ben senin kadar akıllı değilim.
Seninle Boston'a gitmek istemiyorum.
Tom senin kadar iyi Fransızca konuşabilir.
Sen benim erkek kardeşimi tanımıyorsun.
Gitmeni istemiyoruz.
Ona güvenemezsiniz.
Onun öğüdü size çok yararlı olacaktır.
Sami sizlere Müslüman oluşundan bahsedecek.
Sen benim düşmanımsın.
Sen benden biraz daha uzunsun, değil mi?