Examples of using "Vendrán" in a sentence and their turkish translations:
Onlar gelecek.
Onlar gelecekler.
- Yarın buraya mı geliyorlar?
- Yarın buraya geliyorlar mı?
Yarın buraya mı geliyorlar?
Ama onlar buraya yarın gelecekler.
Onlar da partiye geliyor olacaklar.
Onlar muhtemelen arabayla gelecekler.
Melbourne'e tekrar ne zaman döneceksin?
Uzaylılar herhangi bir gün gelecek.
Eminim gelecekler.
karşıma fırsatlar çıkmaz
Kuzenlerim birkaç gün içerisinde geliyorlar.
Yarın Avrupa'dan iki tane genç Esperanto konuşanı geliyor.
bütün zararlı ışınlar yeryüzüne gelecek
Bir arabaları yoksa, taksi ile gelirler.
Çocuklarım benimle geliyorlar.
Demek su olan tüneli keşfetmek istiyorsunuz? Tamam, benimle geliyorsunuz. Hadi.
Ve yetkiler gelip evinden alacak onları
Bana geleceğiniz saati söyleyin.
Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.
Ama bir sorun var. Cooper atmacaları geleceklerini biliyor.
Bay ve Bayan Yamada gelecek ay eve gelecekler.
ondan sonra gelecek olan 100 pramitten onu ayıran kısım ise bu