Examples of using "Sostuvo" in a sentence and their turkish translations:
O bir oturum düzenledi.
O onu sıkıca tuttu.
O, kolumu sımsıkı tuttu.
Ben ağlarken beni tuttu.
- Tom, Mary'nin başına bir silah tuttu.
- Tom, Mary'nin başına bir silah dayadı.
Adam parayı almadığını iddia etti.