Translation of "Salvaje" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Salvaje" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Salvaje!
- ¡Tremendo!

Vahşi.

Bienvenido al Salvaje Oeste.

- Vahşi Batı'ya hoş geldiniz.
- Vahşi Batı'ya hoş geldin.

Ese hombre salvaje en zahones...

Kovboy kostümlü o vahşi adam...

Fue mordida por un animal salvaje.

Vahşi bir hayvan tarafından ısırıldı.

El zorro es un animal salvaje.

Tilki vahşi bir hayvandır.

Él se enfadó como una bestia salvaje.

O, vahşi bir hayvan gibi kudurdu.

Soy una mujer salvaje, cantante rebelde, una intermediaria.

Vahşi bir kadın, asi bir şarkıcı ve bir elçiyim.

El salvaje intruso fue sedado por personal veterinario

Vahşi istilacı sonunda veterinerler tarafından yatıştırılıyor

Que ese animal libre y salvaje me aceptara.

Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek

Por aquel entonces allí vivía una tribu salvaje.

O günlerde orada vahşi bir kabile yaşadı.

Él exigió que tuvieran al perro salvaje amarrado.

O, vahşi köpeğin bağlı tutulmasını istedi.

Según la Sociedad Protectora de Vida Salvaje de la India,

Hindistan Vahşi Yaşamı Koruma Derneğine göre

Neolítico, solo para tener una idea de qué significa: de salvaje a doméstico.

Neolitik'in, anlamına dair bir fikrinizin olması için: Yabaniden evcile demek.

Puedo ver al animal rugiendo, ¿sabes? Aún oigo ese rugido hoy. BIÓLOGO DE VIDA SALVAJE

Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.

Tomás prometió hacer todo lo que estuviera a su alcance para proteger la vida salvaje local.

Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.

Donde nuestras ciudades brindan un hogar para todo tipo de vida salvaje, no solo de noche, sino también de día.

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

Según el biólogo de vida salvaje, el Dr. Wong Siew Te, el rinoceronte más peligroso es el que se siente amenazado.

Vahşi yaşam biyoloğu Dr. Wong Siew Te'ye göre en tehlikeli gergedan, kendini tehdit altında hisseden gergedandır.