Examples of using "Zorro" in a sentence and their turkish translations:
Bir tilki birlikte geldi.
- Bir tilki görüyor musun?
- Bir tilki görüyor musunuz?
- Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.
O, kurnaz bir tilkidir.
Kapanda bir tilki yakalandı.
Tilkiyi tuzağa düşürmeye çalıştık.
Köpek bir tilkiyi kovaladı.
Avcı, tilkiyi yakaladı.
Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.
Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.
Tilki vahşi bir hayvandır.
Tilki ve ayı birlikte yaşadılar.
Avcı bir tilki vurdu.
şehre inen tilki, aslan ve domuz
Biz bir tilki yakalamak için bir tuzak kurduk.
Yaşlı adam küçük tilkiyi tuzaktan kurtardı.
- Tilki derisini kaybeder ama hilekarlığını değil.
- Can çıkar, huy çıkmaz.
Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.
Ben bir kurt, bir tilki ve bir tavşan gördüm.
Hızlı kahverengi tilki tembel köpeğin üstünden atlamadı.
Bu daha çok köpekgil benzeri, daha yumuşak. Tilki daha kalın olurdu.
Tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğu söylenir.
İnsanlar tilkinin diğer hayvanlardan daha kurnaz olduğunu söylerler.
Sadece yarım mil gitmişti ki topal bir Tilki ve kör bir Kedi ile karşılaştı, iki iyi dost gibi birlikte yürüyorlardı. Topal Tilki Kedi'ye yaslanmıştı ve kör Kedi'de Tilki'nin ona yol göstermesine izin veriyordu.
Bir tavşanın kulakları bir tilkininkinden daha uzundur.
Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.
Çocukluğumda en sevdiğim masallardan biri, yaramaz bir tilki ruhunun hikayesiydi.