Translation of "Resulta" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Resulta" in a sentence and their turkish translations:

Porque resulta

çünkü ortaya çıktı ki

¿Te resulta familiar?

Tanıdık geldi mi?

Me resulta familiar.

O, tanıdık görünüyor.

Me resulta agotador escucharlo.

Onu dinlemeyi yorucu buluyorum.

Resulta que todavía tengo amigos,

Hâlâ arkadaşlarım var,

Su nombre nos resulta familiar.

Onun adı bize tanıdık geliyor.

La historia me resulta muy interesante.

Hikaye bana göre çok ilginç.

Le resulta imposible dejar de fumar.

Sigarayı bırakmak onun için imkansızdır.

El francés no me resulta fácil.

Fransızca benim için kolay değil.

Esta película me resulta muy interesante.

Bu film bence çok ilginç.

Resulta que pasaba por el mismo dolor.

Aynı acıya katlandığı ortaya çıktı.

¿No resulta extraño que, en las reglas

Kurallara göre belden aşağı vuramamak,

Resulta que seguir el dinero es útil.

Anlaşılan o ki, parayı takip etmekte fayda var.

No te preocupes, resulta bien al final".

Merak etme, sonunda her şey iyileşir."

- Me resulta irresistible.
- No puedo con ella.

Ona karşı koyamıyorum.

- Es fácil creerlo.
- Resulta fácil de creer.

Buna inanmak kolay.

Pero hoy esa intención resulta imposible de reconocer.

Ama bugün bu niyet tanınmayacak kadar çarpıtıldı.

Bueno, resulta que se ha vuelto dolorosamente obvio

Acı verici şekilde apaçık ortada ki

El galés me resulta un idioma muy difícil.

Galce benim için çok zor bir dildir.

Me resulta muy amargo el té de boldo.

Boldo çayı benim için çok acıdır.

Pero resulta que sería una muy mala decisión.

Ancak bunun gerçekten kötü bir karar olacağı ortaya çıktı :

- Tu nombre me suena familiar.
- Me suena tu nombre.
- Tu nombre me resulta familiar.
- Su nombre me resulta familiar.

- İsmin yabancı gelmiyor.
- İsmin tanıdık geliyor.

Y resulta que nada más lejos de la verdad.

Hiçbir şeyin gerçeğin dışına çıkamayacağı ortaya çıkıyor.

El inglés me resulta más difícil que las matemáticas.

İngilizce benim için matematikten daha zordur.

Y resulta que esa base es amor y no violencia.

Bu temel sevgi ve şiddetsizlik üzerine olmalı.

- Esa canción me resulta conocida.
- Esa canción me suena conocida.

O şarkı bana tanıdık geliyor.

Me resulta difícil expresar en palabras lo que quiero decir.

Demek istediğimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.

Me resulta difícil entender francés cuando se lo habla rápido.

Hızla konuşulduğunda Fransızcayı anlamayı zor buluyorum.

- Tu rostro me resulta familiar.
- Tu rostro me parece familiar.

Sizin yüzünüz bana tanıdık.

Porque soy experto en un problema que les resulta imposible resolver:

çünkü ben onlara çözülmesi imkansız görünen bir problemin uzmanıyım:

Intuyo que a muchos nos resulta una especie de mala palabra.

Bunun, birçoğumuz için kötü ve karanlık bir kelime olduğundan şüpheleniyorum.

Siempre hubo un virus en estos murciélagos, ¿por qué ahora resulta

bu yarasalarda hep virüs vardı da şimdi neden ortaya çıktı

Y si resulta ser falsa, la ponemos en nuestro sitio web.

Eğer sahte çıkarsa sitemize koyuyoruz.

resulta que la puedo usar para lo que hoy me piden hacer.

kullanabildiğim bir şey olarak sonuçlanıyor.

Y a los Gobiernos les resulta muy fácil quedarse de brazos cruzados

Devletler için de, balıkçıları ve tarım arazilerini

Y ésto resulta que es más frecuente en niñas que en niños.

Bu, erkeklere oranla kızlarda daha fazla.

Nos resulta difícil llevarnos bien con ella porque es difícil de complacer.

Onunla geçinmemiz zor, çünkü onu memnun etmek zor.

Resulta que es muy difícil ayudar al cerebro a recuperarse de un derrame.

Beynin felç geçirdikten sonra iyileşmesine yardımcı olmak daha zor oluyor.

Resulta que hay un rival de Youtube para Google Video, también compró Youtube.

Baktı ki Google Video'ya rakip Youtube var,Youtube'u da satın aldı.

- Me resulta fácil leer este libro.
- Para mí es fácil leer este libro.

Bu kitabı okumak benim için kolay.

- Aunque odio de veras la gramática, es útil.
- Aunque odio de veras la gramática, resulta útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, es útil.
- Aunque verdaderamente odio la gramática, resulta útil.

Dil bilgisinden nefret ettiğime rağmen çok yararlı.

Tu chiste me resulta gracioso sin importar el número de veces que lo escuche.

Senin fıkran onu kaç kez duyarsam duyayım komiktir.

El tercer mas fuerte es un Sol, el cual resulta ser la quinta de Do.

En çok duyulan üçüncü ton, [ikinci] Do'dan bir beşli yukarıda olan Sol olacak.

Así que, una vez más, lo que parecía ser una ficción completa resulta tener alguna corroboración

Öyleyse bir kez daha tam bir kurgu gibi görünen şeyin , gerçekte

Parece que a ella le resulta difícil llevarse bien con los estudiantes en la escuela nueva.

Yeni okul öğrencileri ile geçinmek zor gibi görünüyor

- Es difícil distinguirte de tu hermano.
- Resulta difícil distinguirle a usted de su hermano.
- Es difícil diferenciarte de tu hermano.

Seni erkek kardeşinden ayırt etmek zor.

- Conozco muchas palabras en francés pero me resulta difícil combinarlas en oraciones.
- Conozco muchas palabras en francés pero me es difícil combinarlas en oraciones.

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum.