Translation of "Recibido" in Turkish

0.022 sec.

Examples of using "Recibido" in a sentence and their turkish translations:

- Han recibido tu mensaje.
- Tu mensaje ha sido recibido.

Mesajınız alınmıştır.

¿Has recibido mi carta?

Sana gönderdiğim mektubu aldın mı?

He recibido tu carta.

Mektubunu aldım.

Recibido. Ya vamos. Gracias. Fuera.

Anlaşıldı. Hemen hallediyoruz. Teşekkürler. Tamam.

Parecíamos haber recibido publicidad, pero

Reklam almış gibi olduk ama

Yo también lo he recibido.

Ben de onu aldım.

¿Ha recibido usted la carta?

Mektubu teslim aldınız mı ?

¿Has recibido una carta de él?

Ondan bir mektup aldın mı?

Cada chico ha recibido su diploma.

Her çocuk kendi diplomasını aldı.

¿Ya habéis recibido cartas desde Marika?

Marika'dan hiç mektup aldın mı?

¿Has recibido alguna noticia de Australia?

Avustralya'dan hiç haber aldın mı?

He recibido una circular del banco.

Bankadan bir genelge aldım.

Aquí siempre serás bien recibido, Tom.

Burada her zaman beklerim, Tom.

Hemos recibido muchos pedidos de EE.UU.

Amerika'dan çok sipariş aldık.

He recibido un correo electrónico raro.

Garip bir e-posta aldım.

¿Usted ya ha recibido tratamiento psicológico?

Önceden psikolojik bir tedavi gördünüz mü?

Sin señal de Bear. Recibido. Sigan buscando.

Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.

Cuando regresó, había recibido una oferta correspondiente

döndüğünde ise bir muhabirlik teklifi gelmişti

He recibido una carta de mi amigo.

- Ben arkadaşımdan bir mektup aldım.
- Arkadaşımdan bir mektup aldım.

Hoy hemos recibido un montón de llamadas.

Bugün bir sürü çağrı aldım.

Me alegra que lo haya recibido otro.

Onu alanın başka biri olduğuna memnun oldum.

Le pregunté si había recibido mi carta.

Mektubumu alıp almadığını sordum.

He recibido una buena oferta de trabajo.

İyi bir iş teklifi aldım.

- He recibido tu carta.
- Recibí su carta.

Mektubunu aldım.

He recibido la carta de un amigo.

Bir arkadaşımdan mektup aldım.

El campeón fue recibido por una enorme multitud.

Şampiyon büyük kalabalıklar tarafından karşılandı.

Aún no hemos recibido una carta de él.

Ondan hâlâ bir mektup almadık.

- ¿Ha recibido usted la carta?
- ¿Recibiste la carta?

Mektubu aldın mı?

Mary ha recibido muchos premios por su poesía.

Mary şiiri için çok sayıda ödül aldı.

Hoy Tom ha recibido una carta de Mary.

Tom bugün Mary'den bir mektup aldı.

Tom decidió seguir el consejo que había recibido.

Tom aldığı tavsiyeyi izlemeye karar verdi.

Si no hubiese recibido tantos golpes en la cabeza.

Buna emin olmak da zor.

En mi vida la mejor ayuda que he recibido

Hayatımda aldığım en iyi yardım;

Eso significa que un dólar recibido al estar mintiendo,

Yani yalan söyleyerek aldıkları bir dolar,

Once estudiantes mujeres han recibido el premio desde 1990.

- 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.
- 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.

- Tom ha recibido una regañina.
- Han regañado a Tom.

Tom azarlandı.

- Este es el obsequio más maravilloso que jamás haya recibido.
- Este es el regalo más fabuloso que he recibido hasta ahora.

Bu şimdiye kadar aldığım en harika hediye.

El arquitecto se jactó de haber recibido un premio prestigioso.

Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.

He recibido tu carta y la he leído con deleite.

Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.

La verdad es que aún no he recibido ninguna carta.

Aslında, henüz hiç mektup almadım.

Ella se fue después de haber recibido amenazas de muerte.

O ölüm tehditleri aldıktan sonra gitti.

¿Has recibido un regalo de Navidad de Tom este año?

Bu yıl Tom'a bir Noel hediyesi aldınız mı?

La víctima había recibido una paliza y la habían dejado morir.

Kurban dövülmüş ve ölüme terk edilmiş.

Este es el regalo más fabuloso que he recibido hasta ahora.

Bu şimdiye kadar aldığım en harika hediye.

Tom me dejó leer la carta que había recibido de Mary.

Tom bana Mary'den aldığı mektubu okuttu.

¿Cuál es el mejor regalo de Navidad que has recibido nunca?

Şimdiye kadar aldığınız en güzel Noel hediyesi nedir?

Ella me mostró unas cartas que había recibido de sus fans.

O bana hayranlarından aldığı bazı mektupları gösterdi.

Y por entonces, un deportista había recibido un golpe en el ojo

O dönemde, bir futbol oyuncusu bir bayrakla gözünden vurulmuştu

Esperaba ser recibido por dignatarios, ofreciendo formalmente la rendición de la ciudad.

Resmi bir şekilde şehrin teslimiyetini umuyordu

Pero cuando se suponía que era un asesino, fue recibido como un héroe

fakat katil olduğu zannedilince kahraman gibi karşılandı

He recibido una postal de Navidad de mi hermano que está en Italia.

İtalya'daki erkek kardeşimden bir Noel kartı aldım.

Tom lloraba mientras leía la carta que había recibido de parte de Mary.

Tom Mary'den aldığı mektubu okurken ağladı.

Ya está, por fin he recibido mi diploma del HSK, ¡hacía tanto que lo esperaba!

İşte bu! Uzun zamandır beklediğim, HSK'den diplomamı sonunda aldım!

Tom pidió a Mary que le leyera la carta que ella había recibido de John.

Tom Mary'nin John'dan aldığı mektubu ona okumasını istedi.

He recibido tu carta hoy, puesto que se vio retrasada a causa de las fuertes nevadas.

Yoğun kar tarafından geciktirildiği için, mektubun bana sadece bugün ulaştı.

Como no he recibido una respuesta, me preguntaba si tal vez mi correo nunca se te entregó.

Bir cevap almadığım için, benim postamın sana teslim edilip edilmediğini merak ediyorum.

Los lenguajes que han recibido transliteración en el Proyecto Tatoeba son japonés, chino, shanghainés, georgiano y uzbeko.

Tatoeba Projesinde harf çevirisi yapılan diller; Japonca, Çince, Şangayca, Gürcüce ve Özbekçedir.

Fue recibido en casa como un héroe, pero el presidente John F. Kennedy sabía que si Estados Unidos

Evde bir kahraman olarak karşılandı, ancak Başkan John F Kennedy, Birleşik Devletler'in

Vamos a buscar esos restos. Recibido. Alpha 6, despegue. Vamos al oeste de uno de los terrenos más difíciles del mundo.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.