Examples of using "Quemé" in a sentence and their turkish translations:
Onları yaktım.
- Ben kâğıdı yaktım.
- Kâğıdı yaktım.
Ben parmağımı yaktım.
Dilimi yaktım.
Kaynar suyla kendimi yaktım.
Parmak ucumu yaktım.
Patlamış mısır hazırlarken parmağımı yaktım.
Bir ütüyle elimi yaktım.
Japonya'ya geldiğimde köprüleri yaktım.
Sıcak bit ütüde parmaklarımı yaktım.
Bu sabah parmaklarımı ocakta yaktım.
- Yandım.
- Bronzlaştım.
Lambayı değiştirirken parmağımı yaktım.
Kahve o kadar sıcaktı ki neredeyse dilimi yakıyordum.