Examples of using "Dedos" in a sentence and their turkish translations:
Parmakların kırık mı?
Ayak parmaklarınızı oynatın.
Onun kocaman parmakları vardır.
Parmaklarımı izle.
Şans dile.
- Parmakların güzel.
- Parmaklarınız güzel.
O, parmaklarını yaladı.
Parmaklarını yaktı.
Tom parmaklarını yaladı.
On iki parmakla doğdum.
Tom parmaklarını çıtırdattı.
Duamızı eksik etmeyelim.
Duanı eksik etme.
- Tom üç parmağını kaldırdı.
- Tom üç parmağını gösterdi.
Tom şans diledi.
- Birine şans diliyorum.
- Şans diliyorum.
- Parmak şıklatabilir misin?
- Parmaklarını şıklatabiliyor musun?
Parmaklarımı şakırdattığımda uyanacaksın.
Sadece bana şans dile.
Parmaklarım su topladı.
Parmakları kullanmak terbiyesizlik mi?
Bir insanın on parmağı vardır.
Bir elin beş parmağı vardır.
Tom parmaklarını şaklattı.
Parmaklarına dikkat et!
Elde beş parmak vardır.
Parmaklarımı sıkın lütfen.
dövüş, it, yumruk at.
Bir de iki parmaklı tembel hayvanlar var.
Her elde beş parmağımız var.
Ayak parmaklarımı hissedemiyorum.
Tom'un parmakları yağlı.
Onun parmakları klavyenin üzerinde dans etti.
Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.
Bebeğin parmaklarına dikkat et.
Tom tavuğu parmaklarıyla yedi.
Bu nasıl mümkün? 2.000 parmağın olduğunu düşün.
Kız parmakları ile yeteneklidir.
Ayaklarınıza dikkat edin.
Patlamış mısır hazırlarken parmağımı yaktım.
Elektrik prizine asla parmağınızı sokmayın.
O, parmaklarıyla saçlarını taradı.
O, sol elindeki iki parmağını kaybetti.
Bir küçük kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.
Benim ayak parmakları donuyor.
O, parmak uçlarına üfledi.
O parmaklarıyla masada tempo tuttu.
Sıcak bit ütüde parmaklarımı yaktım.
Dizlerini bükmeden ayak parmaklarına dokunabilir misin?
Bu sabah parmaklarımı ocakta yaktım.
Parmaklarıma dokunamıyorum.
Sol ayağımda sadece dört parmağım var.
Ayak parmaklarıma kolayca dokunabilirim.
Parmaklarını kıyma makinesine koyma!
Bir kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.
O, başparmak ve işaret parmağıyla kelebeği yakaladı.
Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.
Parmaklarım o kadar üşümüş ki onlar uyuşmuş.
Benim parmaklarım her sözcüğü telâffuz eder, her aralık ve her aksan.
Tombul parmaklarım var, bu nedenle küçük bir klavye kullanamam.
Ayak parmaklarıyla anahtarlarını almaya çalıştı.
Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.
ellerimiz, parmaklarımız ve giysinin bir parçası betimlenmiş.
Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.
Elim soğuktan o kadar uyuşmuş ki parmaklarımı hareket ettiremiyorum.
Aklı başında hiç kimse gece şu ormanda yürümez.
Pediseller, uçlarında üç küçük diş bulunan uzun ve parmağa benzeyen uzantılardır.
Parmaklarınızla kaldırırken altından hızlıca bir şey çıkması ihtimaline karşın dikkatli olun.
Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.
Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.