Translation of "Profundidad" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Profundidad" in a sentence and their turkish translations:

profundidad y sofisticación incomparables .

- Oyunun reklamı yapılıyor. -

Lo estudié en profundidad.

- Onu iyice çalıştı.
- Ben tamamen çalıştım.

El salto salió, había profundidad.

Atlayış işe yaradı, su yeterince derinmiş.

¿Conoces la profundidad del agua?

Suyun ne kadar derin olduğunu biliyor musun?

Pero analicemos en mayor profundidad.

Ama şimdi bunu biraz daha derinlemesine düşünelim.

En la profundidad de las sombras.

ve hayatta kalmaya odaklı bir dünya. DÜNYA'DA GECE

Nosotros medimos la profundidad del río.

Nehrin derinliğini ölçtük.

¿Cuál es la profundidad del agujero?

Delik ne kadar derin?

Valoremos el asunto más en profundidad.

Meseleye daha yakından bir göz atalım.

Tampoco tiene profundidad oceánica con el mar

aynı zamanda denizle okyanusal derinliğe de sahip değil

El río tiene cinco pies de profundidad.

Nehir beş fit derinliğindedir.

La laguna tiene 3 metros de profundidad.

Gölet üç metre derinliğindedir.

Este rastreador registra la ubicación y la profundidad,

Bu etiket yer ve derinliği ölçüyor

Porque el mar de Mármara tiene profundidad oceánica

çünkü Marmara Denizi okyanusal derinliğe sahip

El lago tiene aproximadamente 25 metros de profundidad.

Göl yaklaşık 25 metre derinliğindedir.

¡El agua está helada! El salto salió, había profundidad.

Su buz gibi! Atlayış işe yaradı, su yeterince derinmiş.

No nos vemos con profundidad, ni nos tratamos bien.

birbirimizi derinden görmüyoruz, iyi davranmıyoruz.

La energía que demanda desplegar sensores en la profundidad oceánica.

sensörleri derin okyanusa göndermek için gerekli olan enerji.

Pero la profundidad de la piedra también era un poco

fakat taşın derinliği biraz fazlaydı

Eso muestra la profundidad de su amor por su familia.

Bu onun ailesine olan aşkının derinliğini gösterir.

Eso demuestra la profundidad de su amor por su familia.

O ailesi için sevgisinin derinliğini gösteriyor.

Parte de ese calor se irradia hasta la profundidad del océano,

Isının bir kısmı derin okyanusa doğru yayılır

Porque esta vez hay profundidad pero nuevamente no hay cuerpo de agua

çünkü bu sefer derinlik var ama yine su kütlesi yok

El progreso en perspectiva y profundidad ahora permite dibujar imágenes más realistas

Perspektif ve derinlikteki ilerleme artık daha gerçekçi resimlerin çizilmesini sağlıyordu

- ¿Qué profundidad tiene el lago Biwa?
- ¿Qué tan profundo es el lago Biwa?

Biwa gölü ne kadar derin?

La profundidad de la amistad no depende de cuan largo se hayan conocido.

Arkadaşlığın derinliği tanışıklığın uzunluğuna bağlı değildir.

En algunos lugares, el océano tiene más profundidad que la altura de las montañas más altas.

Bazı yerlerde, okyanus en yüksek dağların yüksekliğinden daha derindir!

Me llevó unas dos horas y media excavar un hoyo de un metro de diámetro y dos de profundidad.

Bir metre çapında ve iki metre derinliğinde bir çukur kazmak yaklaşık 2.5 saatimi aldı.

En algunas zonas, el río mide seis millas de profundidad, y la única manera de atravesarlo es usando una polea y una soga.

Nehir bazı bölgelerde altı mil derinliğinde ve onu geçmenin tek yolu bir kasnak ve bir ip kullanmak.