Translation of "Pide" in Turkish

- K.G.: Segundo, pide ayuda. - Audiencia: Pide ayuda.

-K.G: İki, sor. -Seyirci: Sor.

Segundo: Pide ayuda.

İki: Sor.

Pide su consejo.

Onun tavsiyesini iste.

Pide un deseo.

Bir dilek tut.

Pide más dinero.

Daha fazla para isteyin.

¡Pide lo que quieras!

İstediğini dile!

Pide consejo a Tom.

Tom'un tavsiyesini alın.

Ella pide mi consejo.

- Tavsiyemi istedi.
- Benden tavsiye istedi.

pide al mundo que acepte

dünyayı anlaşmaya çağırıyor

Me pide que esté atento.

O özenli olmamı istiyor.

Él siempre me pide dinero prestado.

O her zaman benden borç para alıyor.

Él te pide siempre tu opinión.

O, her zaman senin fikrini sorar.

- Está pidiendo lo imposible.
- Ella pide lo imposible.
- Ella está pidiendo lo imposible.
- Pide lo imposible.

O, imkansızı istiyor.

Él le da todo lo que pide.

İstediği her şeyi ona verir.

Ella le da todo lo que pide.

O, ona istediği her şeyi verir.

Y cada vez pide menos en nuesto favor.

ve karşılığında bizim adımıza gittikçe daha azını istiyor.

El cuadro no vale el precio que pide.

Tablo istediğin fiyata değmez.

La gente te pide crítica pero solo quiere halagos.

- İnsanlar senden eleştiri talep ederler fakat sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ama sadece övgü isterler.
- İnsanlar senden eleştiri talep ederler ancak sadece övgü isterler.

Tom le pide a Mary que deje de trabajar.

Tom Mary'nin çalışmayı bırakmasını istedi.

A los visitantes se les pide no tocar las exhibiciones.

Ziyaretçilerin sergilere dokunmaması rica olunur.

- Pedí ayuda.
- Pide ayuda.
- Pida ayuda.
- Pidan ayuda.
- Pedid ayuda.

Yardım için ara.

Cuando se pide dinero prestado, se deben aceptar las condiciones.

Biz borç para aldığımızda , şartları kabul etmeliyiz .

Mi hermano pide prestado un libro nuevo de la biblioteca, todos los días.

Her gün, erkek kardeşim kütüphaneden yeni bir kitap ödünç alır.

Entonces atrapan a Vöggr y lo levantan, se le pide que jure lealtad a Hjorvard, y Hjorvard

Böylece Vöggr'ü alırlar ve o yukarı çekilir, Hjorvard'a bağlılık yemini etmesi istenir ve Hjorvard

- Siempre que viene pide lo mismo para comer.
- Cada vez que él viene aquí, ordena el mismo plato.

O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.

Usualmente se pide a las visitas que se saquen los zapatos antes de entrar a una casa japonesa.

Genellikle bir Japon evine girmeden önce ziyaretçilerin ayakkabılarını çıkarmaları istenir.