Translation of "Ofrecen" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Ofrecen" in a sentence and their turkish translations:

Los científicos ofrecen al menos dos explicaciones posibles.

Bilim insanları aslında en az iki farklı açıklama öne sürdü.

Se ofrecen como un elixir mágico en medicinas tradicionales.

geleneksel tıpta baş ağrısından kansere her şeyi tedavi eden,

Muchas tiendas ofrecen descuentos en el mes de agosto.

Birçok mağaza ağustos ayında indirimler sunar.

Los preservativos ofrecen protección contra las enfermedades de transmisión sexual.

Prezarvatifler seksüel hastalıkların geçmesinden korurlar.

Que visitan a estos niños y se ofrecen voluntariamente y donan,

çocukları ziyaret eden, gönüllü olan bağış yapan insanlar

Estos objetivos nos ofrecen momentos clave y las oportunidades de nuestro tiempo,

Bu hedefler bize hayatımızın önemli anlarını ve fırsatlarını sunar.

Así que si les ofrecen dinero por hacer algo así, aprovecharán la oportunidad que tengan.

böyle bir şey yapmaları için para teklif ediliyor, onlar da bu fırsatı değerlendiriyorlar.