Examples of using "Llevarle" in a sentence and their turkish translations:
En azından onu eve götürebilirim.
Ben o bavulları senin için taşıyabilirim.
Onu acilen hastaneye götürmeliyiz, o ağır yaralı!
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
Kimse doktora karşı çıkmaya ne cesaret etmiş ne de bunu düşünmüş.
Tom için bir şey almalıyım.
Çok geç olmadan önce onu hastaneye götürmek zorundayız.
Erkek kardeşim gençken onu sık sık parka götürürdüm.
Tom'a bir şey almalıyım.
Doktor, hastasına bir iyi ve bir kötü haberi olduğunu söyler: "Kötü haber artık bu günden sonra yaşamayacaksınız. Ve işte iyi haber, bunu size dün söylemeyi unuttum."