Translation of "Llegaremos" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Llegaremos" in a sentence and their turkish translations:

¿Llegaremos a tiempo?

Zamanında varacak mıyız?

Llegaremos demasiado tarde.

Geç kalacağız.

¡Apresúrate! Llegaremos tarde.

Çabuk! Biz geç kalacağız.

Pero al socialismo llegaremos.

Sosyalizm kazanacak.

Llegaremos tarde a clase.

Biz sınıfa geç kalacağız.

¿Cuándo llegaremos a Tokio?

Tokyo'ya ne zaman varacağız?

Con suerte, llegaremos mañana.

İnşallah yarın varacağız.

¿Cuándo llegaremos a Barcelona?

Barselona'ya ne zaman varacağız?

- ¿Cuándo llegamos?
- ¿Cuándo llegaremos?

- Ne zaman varacağız?
- Ne zaman varırız?

¿Llegaremos al concierto a tiempo?

Konsere zamanında varacak mıyız?

Llegaremos allí en dos horas.

Oraya iki saat içinde varacağız.

¡Date prisa! Si no, llegaremos tarde.

Acele edin! Etmezseniz, geç kalırız.

Parece que llegaremos allí a tiempo.

Oraya zamanında varacağız gibi görünüyor.

Vámonos ya. Si no llegaremos tarde.

Şimdi gidelim. Aksi halde, geç kalacağız.

- ¿Llegaremos a tiempo?
- ¿Estaremos a tiempo?

Biz zamanında varacak mıyız?

Creo que llegaremos antes del mediodía.

Sanırım öğleden önce oraya varacağız.

Yendo en auto llegaremos en tres horas.

Eğer araba ile gelirsek üç saat içinde varırız.

¿Llegaremos a encontrarla y a saber qué es?

Bunu gerçekten de bulup ne olduğunu çözebilecek miyiz?

Paul, ¿crees que llegaremos a tiempo al aeropuerto?

Havaalanına zamanında varacağımızı düşünüyor musun, Paul?

No apresure el paso; llegaremos a la hora.

O kadar hızlı yürüme. Biz oraya zamanında varacağız.

¡Vamos, Arianna, date prisa o no llegaremos nunca!

Haydi Arianna, hızlan, yoksa asla oraya ulaşamayacağız!

No llegaremos a Londres antes de que anochezca.

Hava kararmadan Londra'ya asla varamayacağız.

Al ritmo que vamos, no llegaremos a esos números.

Bu oranda devam edersek, bu sayıya ulaşamayacağız.

¿Crees que llegaremos a su casa antes del mediodía?

Öğleden önce onun evine varacağımızı düşünüyor musun?

Hemos llegado a Berlín. Luego llegaremos a Nueva York.

Berline vardık.Daha sonra Newyork' gideceğiz.

En 11 horas, llegaremos a San Francisco sobre las 7.30.

11 saat içinde, 7.30 gibi San Francisco'ya varacağız.

Llegaremos a nuestro destino para cuando el sol se ponga.

Güneş batmadan önce, gideceğimiz yere varacağız.

- ¿Qué tan pronto vamos a llegar?
- ¿Con qué antelación llegaremos?

Ne kadar zamanda varacağız?

Este tren salió de Aomori treinta minutos tarde. Desafortunadamente, no llegaremos a Tokio antes de mediodía.

Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.