Examples of using "Llamaba" in a sentence and their turkish translations:
Ona Facundo diyorlardı. Evet. TEŞEKKÜRLER PEPE
O yardım için çağrıda bulundu.
İsmi neydi?
Oğlana ne deniliyordu?
O bana adının Tom olduğunu söyledi.
Onun adının Tom olduğunu söyledin, değil mi?
Onun ismini bile bilmiyordum.
Toronto'ya Fort York denilirdi.
İki günde bir o onu aradı.
- Neredeyse her gün beni aradı.
- Beni hemen hemen her gün aradı.
Sana onun adının Tom olduğunu söyledim, değil mi?
Tom'un babasının adı John'dur.
Otelin adı neydi? Hatırlayamıyorum.
Adama isminin ne olduğunu sordum.
O kendini Japonya'nın bir Edison'ı olarak adlandırdı.
İsa'nın havarilerinden birinin adı Paulus'tu.
Herkes bana bu günlerde Tony dedi.
Öğretmen öğrencileri alfabetik sırayla çağırdı.
Bir zamanlar, Tango adında bir kedi varmış.
Tüm aramalar doğrudan bana geliyordu. Aramalara ben yanıt veriyordum.
Merkez Bir denen bir şey vardı.
- Allah tarafından gönderilen bir adam geldi; onun adı Yahya'ydı.
- Tanrı'nın gönderdiği Yahya adlı bir adam ortaya çıktı.
Ona adının ne olduğunu sordum.
Onların çocuklarına Edward adı verildi.
O, ona yanaştı ve adının ne olduğunu sordu.
Onun ismini bile bilmiyordum.
O onun yanına diz çöktü ve onun adının ne olduğunu sordu.
Gerçekten onun adı olmasa bile Tom ona Mary olarak seslendi.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
Dün gece söylediğin son şarkının adı neydi?