Examples of using "Montón" in a sentence and their turkish translations:
- Çok şeye sahibiz.
- Bizde çok var.
Ben çok içerim.
Ben çok içtim.
- Çok şey feda ederiz.
- Çok kurban keseriz.
- Çok eğleneceğiz.
- Çok güzel vakit geçireceğiz.
Hepimiz çok ağladık.
Ben çok okuyorum.
Birçok çiçek açtı.
Çok zamanım var.
Boston'u çok seviyorum.
- Çok kitap satın aldım.
- Ben bir sürü kitap aldım.
Avustralya hakkında çok şey öğrendim.
Senin bir sürü arkadaşın var.
Çok eğlendim.
O bir sürü kitap okudu.
Bir sürü zamanın var.
Bol yiyecek getireceğiz.
Bol yiyeceğimiz var.
Senin bir sürü kitabın var.
Çok zamanımız var.
Tom oldukça değişti.
Tom kesinlikle çok konuşur.
Onun bir sürü hobileri vardır.
Ben çok baskı altındayım.
O, bir sürü otel işletir.
Onun bir sürü parası var.
- Japonya çok kâğıt tüketmektedir.
- Japonya çok kağıt tüketiyor.
Bugün bir sürü ödevim var.
Bir sürü iyi restoran biliyorum.
O, çok sayıda pul topladı.
O bir miktar iş yaptı.
Onların bol zamanı var.
Onlar tipik gençler.
Ben birçok şey yapabilirim.
O bir sürü kitap okudu.
Bir sürü Kanadalı tanıyorum.
Birçok Kanadalı arkadaşım var.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
Sızdıran musluklar çok su israf eder.
orada çok fazla anormal hücre var.
ve böylece çok fazla duman çıkacak
Yapacak çok ev ödevim var.
O, gezmeye çok para harcar.
Biz piknikleri gerçekten çok severiz.
Bugün bir sürü çağrı aldım.
Ödemek zorumda olduğum bir sürü faturam var.
Yapacak bir sürü çağrım var.
Bugün senin hakkında çok düşünüyordum.
- Yapacak epey işim var.
- Yapacak pek çok işim var.
- Yapacak bir hayli işim var.
Birçok farklı acayip şeylere inanıyorum.
Avustralya'dan bir sürü şey ithal ederiz.
Bugün birçok ev işim var.
O, ona çok para verdi.
Yapacak çok şeyimiz var.
Sen çok şey kaybettin.
Birçok turist adayı işgal etti.
Tom'un çok zamanı olmalı.
Bizim takım birçok pas hatası yaptı.
Geçmişimde engel gibi görünen bir şeyi benimsememin
Burada henüz şimdiden bir sürü cevap görüyorum.
Davranışın çok sayıda sorun yaratıyor.
Maymunlar çok sayıda numaralar öğrenebilirler.
Odada bir sürü mobilya var.
- Borsa yatırımında çok para kaybetti.
- Hisse senedi yatırımında çok para kaybetti.
Birçok kitaba ihtiyacım var.
- Çok fazla zamanımız var.
- Çok zamanımız var.
Onun cenaze törenine pek çok kişi katıldı.
Tom bir sürü form doldurmak zorundaydı.
Odada bir sürü kız var.
Otelin bir sürü yabancı konukları var.
Tom bir sürü sorunlara neden oluyor.
Jane'in yıkanacak çok giysisi var.
Bilgisayarlar size bir sürü zaman kazandıracak.
Bu materyali çevirme çok sabır gerektirir.
Bu iş çok çalışma gerektirir.
Ben bir sürü kitap aldım.
Babam bana çok para verdi.
Patlamada bir grup insan öldü.
Bir grup insan dışarıda bekleyip duruyordu.
Cidden çok fazla MP3 dosyan var!
Tom, bu hafta yapacak bir sürü iş var.
Bir sürü sorunum var.
Çok su iç.
Birçok çok kötü şeyler yaptım.
Yarına kadar yapmam gereken bir sürü şey var.
Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.
Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.
Ve çok para tasarruf edebilirsiniz.
Birçok portakaldan su sıktı.
O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.
Risk çok büyük.
Bir hayli mücevher satın aldın.
Doğum gününde çok hediye alacaksın.
Birçok ülkede İspanyolca konuşulur.
Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.
Nehirde bir sürü balık yakaladılar.