Translation of "Robaron" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Robaron" in a sentence and their turkish translations:

Te robaron.

Sen soyuldun.

robaron el tesoro

çaldılar hazineyi

- Ayer le robaron su bolso.
- Ayer le robaron la bolsa.

Dün onun çantası çalındı.

- Ayer me robaron el reloj.
- Ayer me robaron mi reloj.

Dün kol saatim çalındı.

- Anoche me robaron la bicicleta.
- Me robaron la bicicleta anoche.

Dün gece bisikletimi çaldırdım.

- Anoche me robaron el coche.
- Me robaron el auto anoche.

Dün gece arabam çalındı.

Me robaron el auto.

Araba çalındı.

Ellos robaron mi huerto.

Onlar meyve bahçemi soydular.

Me robaron el reloj.

Saatimi çaldırdım.

Me robaron el dinero.

Paramı çaldırdım.

Me robaron mi pluma.

Kalemim çalındı.

Ellos me robaron impunemente.

Göz göre göre beni soydular.

Me robaron la cartera.

Cüzdanımı çaldırdım.

Me robaron la cámara.

Kameram çalındı.

Me robaron la bicicleta.

Benim bisikletim çalındı.

Se robaron mi bicicleta.

Benim bisikletim çalındı.

- Fuimos robados.
- Nos robaron.

Biz soyulduk.

Le robaron la cartera.

O, cüzdanını çaldırdı.

- A ella le robaron el bolso.
- A ella le robaron el monedero.

O el çantasını çaldırdı.

- Me robaron la cartera.
- Alguien me robó la billetera.
- Robaron mi cartera.

Cüzdanımı çaldırdım.

Anoche le robaron sus joyas.

- Dün gece onun değerli taşlarını çaldılar.
- Onun mücevherleri dün gece çalındı.

Anoche le robaron el coche.

Dün gece arabasını çaldırdı.

Ayer le robaron el bolso.

Dün onun çantası çalındı.

Anoche me robaron la bicicleta.

Dün gece bisikletim çalındı.

Me robaron el ordenador portátil.

Ben dizüstü bilgisayarımı çaldırdım.

Ayer me robaron la bicicleta.

Dün bisikletimi çaldırdım.

Ayer me robaron mi carretilla.

Dün el arabam çalındı.

Anoche me robaron el coche.

- Dün gece arabam çalındı.
- Dün gece arabamı çaldırdım.

Me robaron mi reloj anoche.

Dün gece saatimi çaldırdım.

Ayer me robaron mi reloj.

Dün saatim çalındı.

Ayer me robaron mi billetera.

- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.

Ayer le robaron el coche.

O, dün arabasını çaldırdı.

Ayer me robaron el reloj.

Dün saatim çalındı.

Ellos robaron caballos y ganado.

Onlar atları ve sığırları çaldı.

- Le robaron el coche en ese aparcamiento.
- Le robaron su auto en el estacionamiento.

Şu otoparkta arabasını çaldırdı.

- Me robaron el monedero en el probador.
- Me robaron mi bolsa en el probador.

Soyunma odasında çantamı çaldırdım.

Robaron nuestra casa mientras estábamos fuera.

Biz uzaktayken evimiz soyuldu.

Los bandidos robaron el Santo Grial.

Haydutlar kutsal kaseyi çaldılar.

Suerte y fortuna robaron el espíritu maligno

Kötü ruhların çaldığı şans ve bahtın

Le robaron al hombre todas sus pertenencias.

Adamın bütün eşyalarını soydular.

Yo tenía uno, pero me lo robaron.

Bir taneye sahiptim ama o çalındı.

A Tom le pegaron y le robaron.

Tom dövüldü ve soyuldu.

Me robaron el dinero en el parque.

Parkta paramı çaldırdım.

Me robaron mi cartera en el autobús.

Otobüste cüzdanımı çaldırdım.

En algún lugar me robaron el dinero.

Bir yerde paramı çaldırdım.

Le robaron la billetera en el tren.

Onlar trende onun cüzdanını çaldılar.

Me robaron el poco dinero que tenía.

Sahip olduğum çok az para çalındı.

Me atacaron y robaron de camino a casa.

Evime giderken saldırıya uğradım ve soyuldum.

- Mi bolsa fue robada.
- Me robaron mi mochila.

- Çantam çalındı.
- Benim çantam çalındı.

Ayer robaron el bate, junto con las pelotas.

Dün beyzbol sopası, toplarla birlikte çalındı.

Le robaron de madrugada cuando venía a casa.

O, gece geç saatlerde eve gelirken soyuldu.

- Me robaron el dinero.
- Mi dinero fue robado.

- Param çalınmıştı.
- Param çalındı.

Me robaron la cartera de un bolsillo interior.

İç cebimden cüzdanımı çaldırdım.

A la Sra. Baker le robaron el monedero.

Bayan Baker çantasını çaldırdı.

Estoy llamando porque me robaron mi tarjeta de crédito.

Kredi kartım çalındığı için arıyorum.

A la pobre mujer mayor le robaron el dinero.

Zavallı yaşlı kadının parası çalındı.

A Tom le robaron su billetera en el tren.

Tom trende cüzdanını çaldırdı.

Paul no estaba con Mary cuando le robaron el monedero.

Paul Mary'nin cüzdanı çalındığında onunla birlikte değildi.

Me pusieron un cuchillo en la garganta y me robaron.

Boğazıma bir bıçak dayadılar ve beni soydular.

Ellos robaron su lonchera y la arrojaron por la ventana.

Onlar onun sefer tasını çalıp pencereden dışarı attılar.

A Tom le robaron algo de dinero de su tienda.

Tom çadırından biraz para çaldırdı.

Los ladrones se robaron todo el dinero en la caja fuerte.

Soyguncular kasadaki bütün parayı çalıp kaçtı.

Le robaron el su dinero de camino de vuelta a casa.

Eve giderken parası çalındı.

A ella le robaron el bolso que había comprado la semana pasada.

Onun geçen hafta satın aldığını çanta çalındı ​​.

- Creo que mi maleta fue robada.
- Creo que me robaron la maleta.

Sanırım valizim çalındı.

Le robaron y pasó días agonizando en un asqueroso hospital, un episodio que puede

Soyuldu ve kirli bir hastanede günlerce ıstırap içinde geçirdi -

- Mi tarjeta de crédito fue robada en el metro.
- Me robaron mi tarjeta de crédito en el metro.

Kredi kartım metroda çalındı.