Translation of "Frescos" in Turkish

Quiero algunos huevos frescos.

Birkaç taze yumurta istiyorum.

Tom necesitaba algunos suministros frescos.

Tom'un biraz taze yiyeceklere ihtiyacı vardı.

¿Qué tan frescos son los melones?

Kavunlar ne kadar taze?

Todos estos huevos no están frescos.

Tüm bu yumurtalar taze değildir.

Este camión transporta alimentos frescos de Aomori a Tokio.

Bu kamyon Aomori'den Tokyo'ya taze meyve taşır.

Para producir vegetales frescos para la plantilla en cafeterías cercanas.

boş bir ofis köşesine kurduğumuz çiftlik.

Las criaturas se van a esconder en lugares más frescos.

Bu yüzden böcekler daha serin bir yerde saklanıyor olacaklar.

Los hipopótamos se mantienen frescos en el agua durante el calor del día,

Su aygırları serinlemek için gündüz sıcağında suda durur.

La clave para cocinar buena comida es usar ingredientes frescos y de alta calidad.

Güzel yemek pişirmenin püf noktası, kaliteli ve taze malzemeler kullanmaktır.