Translation of "Disculparme" in Turkish

0.030 sec.

Examples of using "Disculparme" in a sentence and their turkish translations:

Quiero disculparme.

Özür dilemek istiyorum.

- Quiero disculparme.
- Me gustaría disculparme.
- Quiero pedir perdón.

Özür dilemek istiyorum.

Estoy intentado disculparme.

Özür dilemeye çalışıyorum.

Solo quería disculparme.

Sadece özür dilemek istiyordum.

Vine a disculparme.

Özür dilemeye geldim.

Estoy aquí para disculparme.

Özür dilemek için buradayım.

He venido a disculparme.

- Özür dilemeye geldim.
- Üzgün olduğumu söylemek için geldim.

No tengo intención de disculparme.

- Benim özür dilemek gibi niyetim yok.
- Benim özür dilemeye niyetim yok.

No tengo razones para disculparme.

Özür dilemem için bir neden yok.

- Intentaba hacer las paces.
- Intentaba disculparme.

Değişiklik yapmaya çalışıyordum.

- No veo por qué debería disculparme.
- No veo ninguna razón por la que tenga que disculparme.

Neden özür dilemek zorunda olduğuma dair herhangi bir neden görmüyorum.

Quiero disculparme por lo del otro día.

Geçen gün için özür dilemek istiyorum.

Quería disculparme por lo que pasó ayer.

Dün olan için özür dilemek istedim.

Quiero disculparme por todo lo que dije.

Söylediğim her şey için özür dilemek istiyorum.

Creo que es hora de disculparme con ella.

Sanırım ona özür dilememin zamanıdır.

Quiero disculparme por todas las cosas terribles que dije.

Söylediğim tüm berbat şeyler için özür dilemek istiyorum.

- Me disculparé más tarde.
- Voy a disculparme más tarde.

Daha sonra özür dileyeceğim.

- Debo pedir disculpas a Ann.
- Tengo que disculparme con Ann.

Ann'e özür dilemeliyim.

Llamé a Susan para disculparme con ella, pero me colgó.

Ondan özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.

- Lo único que pido es una oportunidad para decir que lo siento.
- Lo único que pido es una oportunidad para disculparme.

Bütün istediğim üzgün olduğumu söylemek için bir fırsat.