Translation of "Cuaderno" in Turkish

Dame el cuaderno.

Bana defteri ver.

Perdí mi cuaderno hoy.

Bugün dizüstü bilgisayarımı kaybettim.

Este es mi cuaderno.

Bu benim defterim.

Te daré un cuaderno.

- Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
- Sana bir defter vereceğim.

¿Es este tu cuaderno?

Bu senin bilgisayarın mı?

Este es un cuaderno verde.

Bu yeşil bir defter.

¿Para qué es este cuaderno?

- Bu ne defteri?
- Bu defter ne için?

Te voy a pasar mi cuaderno.

Defterimi sana ödünç vereceğim.

Ella escribió algo en su cuaderno.

Defterine bir şey yazdı.

Arrancá una hoja de tu cuaderno.

Yazı defterinden bir sayfa kopar.

Apúntelo en su cuaderno de notas.

Not defterinize not ediniz.

- Es un cuaderno.
- Es una libreta.

Bu bir dizüstü bilgisayardır.

- El viejo vio mi cuaderno y me sonrió.
- El anciano vio mi cuaderno y me sonrió.

Yaşlı adam dizüstü bilgisayarımı gördü ve bana gülümsedi.

Sí, ella quería. Le di tu cuaderno.

Evet, o istedi. Ben ona senin defterini verdim.

Necesito un cuaderno para escribir mis notas.

Notlarımı yazmak için bir deftere ihtiyacım var.

Era como escribir en un cuaderno con un bolígrafo:

bir kalemle bir deftere yazmak gibi düşünülüyordu,

Él escribió el nombre de ella en el cuaderno.

Deftere adını yazdı.

Tom arrancó un par de páginas de su cuaderno.

Tom defterinden birkaç sayfa yırttı.

- ¿De quién es ese cuaderno?
- ¿De quién es este portátil?

O, kimin dizüstü bilgisayarıdır?

Copié en mi cuaderno lo que él escribió en la pizarra.

Tahtaya ne yazdıysa aynen defterime geçirdim.

Tom dibujó una cara feliz en la cubierta de su cuaderno.

Tom defterinin kapağına mutlu bir yüz çizdi.

- Escribe estas palabras en tu cuaderno.
- Escribe estas palabras en tu libreta.

Bu kelimeleri defterine yaz.

- Me senté y abrí mi cuaderno.
- Me senté y abrí mi ordenador portátil.

Oturdum ve bilgisayarımı açtım.

Ella dibujó, en su cuaderno, una copia de la imagen que había en el libro.

O, defterinde kitaptaki bir resmin kopyesini çizmişti.

Yo uso un archivador para todas las asignaturas en lugar de un cuaderno para cada una.

Her biri için bir dizüstü bilgisayar yerine bütün konularım için üç halkalı klasör kullanırım.