Translation of "Cirujano" in Turkish

Tom es cirujano.

Tom bir cerrah.

El cirujano operó al paciente.

Cerrah, hastayı ameliyat etti.

Tom es un cirujano plástico.

Tom bir plastik cerrah

Mi padre es un cirujano experto.

Babam uzman bir cerrahtır.

El cirujano amputó la pierna equivocada.

Cerrah yanlış bacağı kesti.

Pensé que Tom era tu cirujano.

Tom'un senin cerrahın olduğunu düşündüm.

El cirujano olvidó algo dentro del paciente.

Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.

Además de ser cirujano, era un célebre escritor.

Bir cerrah olmanın yanı sıra, o ünlü bir yazardı.

En noviembre de 2016 el Cirujano General de EE.UU.

Kasım 2016'da, ABD Sağlık Bakanlığı,

Esto es un cirujano por cada 600 000 personas.

Yani her 600.000 insan için tek bir cerrah.

El cirujano le quitó el apéndice a su paciente.

Cerrah hastanın apandisini çıkardı.

Al cirujano se le olvidó una cosa dentro del paciente.

Cerrah hastanın içinde bir şey unuttu.

El cirujano le convenció para someterse a un trasplante de órgano.

Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.

Sin embargo, eso dependerá del cirujano asistente, pero todavía no está allí.

Tabii bu uzman cerraha bağlı, ama kendi orada değil.

Cuidado del cirujano más famoso de la Grande Armée, el barón Larrey.

ve Grande Armée'nin en ünlü cerrahı Baron Larrey'in bakımına verildi.

El cirujano plástico estropeó el estiramiento facial y fue demandado por millones.

Plastik cerrah yüz germeyi eline yüzüne bulaştırdı ve milyonlarcası için dava açıldı.

Los codos de un cirujano deben estar bajos descansando cómodamente a los costados.

Bir cerrahın dirsekleri yanlarında rahatça dinlenmeli.

El cirujano me convenció de someterme a una operación para trasplante de órganos.

Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.

Y en la primera curva de ese río, el cirujano de Mark nos dijo

Nehrin ilk dönemecinde, Mark'ın cerrahı

Se usó para apoyar a un cirujano en la extirpación de un riñón con cáncer.

kanserli böbrek alınma ameliyatında cerraha destek amacıyla kullanıldı.

Un cirujano vive con la muerte, es su compañera inseparable, con ella me voy de la mano.

Bir cerrah ayrılmaz arkadaşı olan ölümle birlikte yaşar - Ben onunla el ele yürüyorum.