Examples of using "Obra" in a sentence and their turkish translations:
Tarafsız bir eser, korkak bir adamın eseridir.
Bir oyun okuyorum.
Bu oyun sona erdi.
Bu bir şaheser.
O, harika bir sanat çalışması.
O oyunda rol yaptı.
O bir sanat eseri.
Son, işi taçlandırıyor.
İşi bitirdik.
Bu oyunun üç perdesi vardır.
Bu oyun bir müzikaldir.
-İnşaat nasıl gidiyor? -İyi gidiyor.
Böyle muazzam bir şaheseri deliyorlar
Oyun ne zaman başlar?
O, harika bir sanat çalışması.
Oyunun sonunu yeniden yazalım.
Ben o oyunu görünce, her zaman ağlarım.
Onlar bir oyun izliyorlar.
Hamlet Şekspir tarafından yazılmış bir oyun.
Feliz Gonzalez-Torres'in bu eserine baktığınızda
çünkü çok eski bir şaheser yapıydı
"Ben o oyunu gördüm." "Ben de"
Onun oyunu bir hit idi.
Son oyunu çok başarılıydı.
Bugünkü oyun beni gerçekten etkiledi.
O, çalışması sayesinde sonsuz üne ulaştı
Onun bahçesi bir sanat eseridir.
Bu konuşma bir başyapıt.
Bu sanat eserine bir bakın.
yani kısacası tam bir sanat eseridir
Ne yazık ki, biz onun eserlerinin geri kalanına aşina değiliz.
Tom yeni tiyatroda bir oyun izledi.
Oyun, kahramanın ölümüyle sonuçlanıyor.
Plan bir dolandırıcılık başyapıtıydı.
O, oyunda küçük bir bölümü oynadı.
Oyunun çok iyi gittiğini sanıyordum.
Bu müzik eseri dört hareketten oluşur.
O, ilk kez bir oyunda oynadı.
Oyun saat sekizde.
Oyuna kimi getiriyorsun?
Rembrandt tarafından yapılan bu tablo bir başyapıttır.
Bu iş için ne kadar ödedin?
Bu senfoni gerçek bir şaheser.
Gazetecilik metni edebi eser değildir.
Örneğin, bana görsel zekâyı hatırlatan
o da bir şaheserdi fakat ayakta kalamadı
Rembrandt tarafından bu tablo bir sanat eseridir.
Tablo, Hollandalı ustanın eseridir.
Oyun orijinal hikayeden farklılık gösterir.
O, yeni oyununun el yazmasını bana gösterdi.
Bu kitap onun en iyi çalışmalarını içeriyor.
Ruh gitti ama onun çalışması kalır.
Ben Frida Kahlo'nun hayatına ve çalışmalarına derinden hayranlık duyuyorum.
Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.
Başyapıtını tamamlamak onun bütün hayatını aldı.
Bu oyunun ismi "Othello"dur.
Neden Leonardo araştırmacılarının çalışmalarını yarıda bıraktı?
bu sanat eserinin aslında bir heykelin
öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır
Çalışmayı sergiye koyarsak, daha fazla insan onu dikkatle izleyebilecek.
O, oyun için güzel bir önsöz yazdı.
Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.
Yayınlanmamış bir çalışma, teslim edilmemiş bir hediye gibidir.
İşin başında bu kadınlar var.
Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu.
"Hamlet"'in şimdiye kadar yazılan en ilginç oyun olduğu söylenilmektedir.
İyi bir başlangıç, işi yarı yarıya bitirmek demektir.
O şarkıda Debussy'nin eserlerinden biri için bir ima var.
Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.
İyi bir oyun tavsiye edebilir misiniz?
Bir sanat eseri eşsiz bir mizacın eşsiz bir sonucudur.
Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.
Büyük binalar, büyük dağlar gibi, yüzyılların eseridir.
Kitap otuz bölümden oluşuyor.
Tom bir tiyatro eseriyle bir opera arasındaki farkı bilmiyor.
Tartışmalı filminin gösterime girmesinin ardından saldırı ve aşağılamalara maruz kalıp en sonunda öldürüldü.
Milyoner, maliyeti ne olursa olsun başyapıtı satın almaya niyetlendi.
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
Bu resme onu gördüğüm anda aşık oldum. O bir sanat eseri.
Bu eserde görünen tüm karakterler tamamen hayal ürünüdürler. Yaşayan ya da ölü gerçek kişilere olan herhangi bir benzerlik sadece rastlantıdır.
Mary oyunda, yaşlı bir kadın rolünü oynadı.
Her erkeğin işi, ister edebi ya da müzik ya da bir resim ya da mimari ya da başka bir şey olsun, her zaman kendisinin bir portresidir.
Heykeltraş işin gökyüzüne açılan bir pencereyi temsil ettiğini söyledi, ama bana mantıksız eğri böğrü bir metal parçası gibi göründü.